Pep Guardiola’nın Çocuğu: Phil Foden
Pep Guardiola’nın göz bebeği, öve öve bitiremediği oyuncusu Phil Foden. 1998 yılında FA onaylı kuruluşundan bu yana, Manchester City Akademisi büyük oyunculara ev sahipliği yapmaya devam etti. Micah Richards gibi oyuncular, kulübe yaptıkları katkılardan dolayı hayran kitlesi arasında efsanevi bir statüyü heykelleriyle pekiştirmeye devam ederken, Jadon Sancho, Kieran Trippier ve Kelechi Iheanacho gibi oyuncular başka yerlerde ünlendi. Ancak, bunlardan sadece Sancho gerçekten dünyaca ünlü bir seviyeye yaklaşıyor.
Gerisi kendi başlarına harika oyuncular ama muhtemelen pozisyonlarında asla en iyi olmayacaklar. Bununla birlikte, kariyeri boyunca Sancho’yu bile gölgede bırakma potansiyeline sahip başka bir akademi mezunu var. Adı Philip Walter Foden. Foden, Manchester şehir merkezinin sadece birkaç kilometre güneydoğusunda Stockport’ta doğdu. Çocuk bir Cityzen, Manchester City saflarına ilk adımını dört yaşında attı. O zamandan beri hızlıca yükseliyordu. İlk kez 16 yaşında üst düzey bir maç kadrosunda rol aldı.
Kısa bir süre sonra UEFA Şampiyonlar Ligi maçına giren ilk 2000 doğumlu oyuncu oldu
Aralık 2017’de Birinci Lig’de ilk çıkışını yaptı. Sezon sonunda Birinci Lig kupasını kaldıran en genç oyuncu oldu. David Silva, Kevin de Bruyne, Sergio Agüero, Leroy Sané ve Raheem Sterling’in de dahil olduğu bir kadroyla gençlik yıllarında antrenman yapması yeterince çılgındı. Ancak rekabetçi futbol maçlarında yer almak bu oyuncuların bazılarının karşısında yetenekleri hakkında bilmeniz gereken her şeyi anlatıyor. Bununla birlikte doğal olarak ilk yıllarında çok fazla maça sokulmadı. Bu da birçok kişinin City ve Pep Guardiola‘nın bu kadar yetenekli bir oyuncuyu geliştirme yollarını sorgulamasına neden oldu.
Bazıları onu diğer takımlarda oynatmalarını bile teklif etti. Tottenham Hotspur ve Everton gibi kulüplerin genç İngilizlere ciddi bir ilgi gösterdiği bilindiğinden gelen teklifler konusunda sıkıntı yoktu ancak kendi kulübünde bu kadar büyük oyuncularla ve dünya standartlarında bir menajerle yapılan birkaç maçın başka bir kulüpte bir sezonluk oyun süresinden çok daha değerli olduğu görüşündeydi. Bu doğru bir yaklaşım olduğunu kanıtladı çünkü Manchester City için çok başarılı bir sezon geçirdi. Foden’da vazgeçilmez ilk 11’de hatta bu yazının yazıldığı zamana kadar (ekleme) maçta yer aldı. Öyleyse, 21 yaşındaki çocuğun onu bu kadar parlak bir oyuncu yapan niteliklerini ve özelliklerini inceleyelim. Hala üzerinde çalışabileceği şeylere bir göz atalım:
Pozisyonlar
Phil Foden Manchester City Akademisi saflarına yükselirken, taraftarlar tarafından “Stockport Iniesta” ismi verildi. Son zamanlarda, taraftarlar tarafından başka bir efsanevi futbolcuya benzetildi. ‘Skin-fade Gascoigne’ takma adı Bay Whippy’nin yaratıcısı tarafından kendisine verildi. Bu karşılaştırmalardan da anlaşılacağı gibi Foden’ın Manchester City için orta sahada başarılı olması ve bir gün David Silva’nın yerini alması bekleniyordu. Ancak, Manchester’dan ayrılan bir başka önemli oyuncunun yerini aldı. Leroy Sané daha sonra inceleyeceğimiz gibi bir şekilde olmasa da.
Manchester City, sezonun çoğunluğunda 3-2-2-3/3-2-5 taktikleriyle top hakimiyetini koruyarak oynadı. Burada Foden, kadrodaki pozisyonuna ve etrafındaki oyunculara bağlı olarak genellikle ön sırada kendini bulur. Ancak zaman zaman maçın ilerleyen dakikalarında sol arkalarda da yerini alır.
Görselden de anlaşılacağı gibi, genç İngiliz, zamanının çoğunu aşırı solda geçiriyor. Ancak zaman zaman sol orta pozisyonda, çoğunlukla orta saha pozisyonunda, aynı zamanda sol kanat pozisyonunda, sol bek tarafın üst üste gelmesi istendiğinde. Sahte dokuz olarak yaptığı nadir baskınlar onu ön safların ortasında gösterirken, sağ kanat oyuncusu olarak çalışmaları doğal olarak aşırı sağda gerçekleşiyor. Bunlar, bu sezonun Birinci Ligindeki etkinlik haritasıyla daha da anlamlı oluyor.
Foden tarzı top sürme ve top taşıma
Top sürme başarı oranı %59.7’de düşüklüğü nedeniyle öne çıkarken, 90’a 1.77 topa hakim olma konusunda da çok iyi görünmüyor. Manchester City’nin kendilerini ne sıklıkta alt blok savunmalarında bulduklarıyla kısmen ilgilidir. Bu da top sürme konusunda daha fazla risk alınması gerektiğinin bir göstergesi. Foden şüphesiz ayaklarındaki topla olağanüstü ancak rakamlar hala gelişmeye yer olduğunu gösteriyor. Başarılırsa İngilizleri karşı takımın savunma oyuncuları için düpedüz korkutucu bir hale getirecek.
Tavsiyeler
- Danimarka ve Avrupa Macerası (Janteloven Felsefesi)
- Futbol’un Filozofu: Socrates
- Avrupa Futbolunda Tarihi Gece – Avrupa Süper Ligi
Şans yaratma
Bu sezon zaten 10 asist ile Phil Foden yaratıcılık açısından da oldukça iyi.
Bu görselde de gösterildiği gibi, Foden’ın 19/20 sezonu asistleri. Derin pozisyonlardan tutun da gerek kanattan gerekse kale içindeki ve etrafındaki merkezi pozisyonlardan ve kenar çizgisinde birçok başarılı asist sağladı. Bu aynı zamanda tüm pas türlerine hakim olduğu anlamına da geliyor. (diyagonal pas, golü bulan paslar ve niceleri.) Foden’ın pasları onun en büyük şans yaratma şeklidir özellikle de top sabit değilken. Bu da onun atış ve gol oluşturma eylem verilerine yansır.
Foden SCA ve GCA skorlarını nereden alıyor?
Bu sezonun Birinci Ligindeki diğer yaratıcılık istatistiklerinden bazılarına baktığımızda, Foden’ın dakika 90’a 0.24’lük bir (Asist Beklentisi) xA’ya sahip olduğunu görüyoruz, bu da 90’a 0.31’lik asist ile eşleşirken, 90’a 0.73’lük GCA ile eşleşiyor. Bununla birlikte, dakika 90’a 2.02 anahtar pas ve 90’a 3.67 SCA, genel yaratıcılığının takım arkadaşları tarafından şaşırtıcı derecede iyi bir şekilde tamamlanmasıyla biraz şişirildiğini göstermektedir. Her iki durumda da, altta yatan sayılar Foden’ın takımını ve sahayı iyi gözlemlediğini gösteriyor.
Phil Foden: Baskı ve Savunmadaki Payı
Son olarak, Foden’ın oyununun daha az manşet olan yönüne hızlı bir göz atalım – savunmalardaki payı. City’nin baskı taktikleri karşı takıma ve kendi takım oluşumuna bağlı olarak her zaman değişiyor ve gelişiyor. Ancak Foden genellikle en yaygın sistemleri (4-2 -3-1 ) veya (4-1 -3-2) olduğu için öndeki oyuncu sayısından bağımsız olarak kendini sol kanatta buluyor. Açıkçası, Foden karşı takım kaleye yaklaştığında fazla baskı uyguluyor ve genel başarı oranı da diğer hücum oyunculara göre çok daha yüksek. City genellikle 4-4-2’lik dizilişle savunmaya girer. Bu yüzden Foden genellikle orta saha sol kenarda yer alır.
UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki diğer oyunculardan daha fazla mesafe kat etmesiyle kanıtladığı üzere inanılmaz derecede azimli. İstatistikler, Foden’ın yüksek savunma çalışma oranını da destekliyor. Foden’ın göreceli müdahale eksikliği, Manchester City’nin tipik olarak top hakimiyetinde (ligin en yüksek ortalaması %60.9 ile) baskın olmasıyla alakalı. Fakat Foden oldukça açık bir şekilde baskı yapmaktan veya zorlu top sürmekten çekinmiyor.
Sonuç
Phil Foden bu sezon inanılmaz miktarda övgü topladı. Haklı olarak da, bu sezon takımının maçlarının sadece 10’unda yer alamadığı için, kulüpte hem gol hem de asist açısından çift haneli rakamlara ulaşan tek oyuncu oldu. Bunlara ek olarak sadece 20 yaşında olduğunu unutmamak gerek. Zaten spot ışığını ve baskıyı iyi idare eden olağanüstü bir futbolcu.. Ama yine de, bu analizde de üzerinde durduğumuz gibi hala geliştirmesi gereken yönleri var.
Bugün oyununu ani bir şekilde geliştirmeyi bırakacak olsaydı, Foden muhtemelen hala en iyi oyuncu olarak anılırdı. Bununla birlikte, Pep Guardiola’nın Foden’ın gençlik saflarından üst düzey kadroya ilerlemesini ustaca denetlerken devam eden koruması altında. Foden’ın bir futbol topuna vuranlar arasında en iyilerden biri olma potansiyeline sahip. Hızlı yükselişi göz önüne alındığında, bu oldukça muhtemel bir şey. Katalan menajeri altında Foden, savunma çalışma hızını ve genel bilgisini büyük ölçüde geliştirdiğini gördü.(ve muhtemelen daha az ölçüde top sürmesi sebebiyle) Bir sonraki hedef olarak, sol kanatta daha ileri bir pozisyona geçti. Eğer riski ciddi bir oranda düşürürse o zaman tam bir futbolcu olacak. O gün futbol dünyasının geri kalanı için inanılmaz derecede korkutucu olacak.
Bu yazıda bazı kısımlar İngilizceden çevrilmiştir. Kaynak:[1]
Çeviri: Işılay İri