Manchester City – Manchester United 07/03/21
MANCHESTER KIRMIZI MI ? MAVİ Mİ?
Yıllardır sorulan ve yıllarca sorulmaya devam edecek olan Manchester “hangi renk?” sorusunun cevabını öğreneceğiz.
Mavilerin başında sezonun “en iyisi” ve ligde üst üste on beş maç kazanan Guardiola,
Kırmızıların başında ise yuvaya vefa borcunu ödeyen Solskjær bulunuyor.
Maçtan önce Solskjær;
dedi.
Solskjær, rakibinin ne derece zorlu olduğunu bildiğinden ve topa daha az sahip olacağı maçlarda izlediğimiz Daniel James‘i on birde başlattığını gördük.
Solskjær, rakibinin kaybettiği toplarda “hızlı kanat oyuncularıyla kontra” planıyla sahadaydı.
Guardiola ise kanatlardan üretkenlik düşünürken, rakibin hızlı kanatlarına rağmen sağ bekte daha savunmacı Walker yerine Cancelo, sol bekte ise Zinchenko‘yu tercih etti.
Guardiola, “rakibi genişletmek – alan genişletmek” üzere bir oyun planıyla sahaya çıktı.
ILK DEVRE
Maç başlar başlamaz;
Ceza sahası içine giren Martial‘e müdahale yapan Jesus, ezeli rakibe penaltı hediye etti.
Bunu hücum oyuncularında sık sık görüyoruz çünkü savunma anlamında çok fazla dikkatli olamayıp bu nedenle rakibe ekstradan bir şeyler kazandırabiliyorlar.
Kırmızı şeytanlardan önemli gol..
Bu golde en önemlisi, ligde üst üste galibiyet alan City, son dönemde rakiplerine karşı hiç yenik durumda oynamamıştı.
Ancak Solskjær buna son verdi ve ilk dakikalarda öne geçmeyi başardı.
Golden yalnızca bir dakika sonra ceza sahasında panik yapan Cancelo, topu Shaw‘un önüne bıraktı.
Ters ayağıyla şutunu çeken sol bek, kaleci Ederson‘a takıldı.
Bu iki pozisyondan sonra yaklaşık beş dakika kendine gelemedi maviler ve top kaybına devam etti.
Rakibinin hatalarını kollayan kırmızı şeytanlar, bu bölümde oyunun hakimi oldu.
Mahrez ve Sterling‘i çizgide çok geniş alanda görmeye başladık.
Çünkü daha radikal, rakibi olabildiğince genişletme çabası içine girdi Guardiola.
İlk on beş dakika tamamlanırken De Bruyne‘nin yaptığı basit pas hatasında topu alan Fred;
Arkadaşı Rashford‘a yolladı ve şutunu çeken ingiliz kaleci Ederson‘a takıldı.
Son on beş dakikaya yaklaşırken Guardiola’nın, McTominay‘i hedef aldığını De Bruyne‘nin daha derinde markajladığını gördük.
Sağ iç De Bruyne, sol iç İlkay ama art arda bir kaç pozisyonda ikisi de sol alanda konumlandı ve o bölgeden bir üstünlük kurma çabası ortaya çıktı.
Sol kenardan Sterling– Zinchenko ikilisini kullanmak isteyen maviler, bu bölüme kadar Wan-Bissaka‘nın duvarına tosladı.
Kanatlar ve dribbling..
İki takım da toplam dribblingde ligin zirvesindeler.
City, bu dribblingleri dar alanda atarken United ise biraz daha açık alanda attı.
İki takımın da dribblingle üretim yaptığı bir ilk yarı.
Bunun dışında mavilerin sol kenarıyla kırmızıların sağ kenarı arasında kıyasıya bir mücadele vardı bu bölüme kadar.
İlk yarı biterken orta alandan topu Mahrez‘le buluşturdu City, içeriye girip ters ayağıyla şutunu çeken oyuncu devreye girmeye saniyeler kala eşitliği sağlayamadı.
İlk yarı biterken çok iyi bir savunma performansı gösterdi konuk ekip United.
Net şans vermeden maçın tamamını önde götürdü ancak yavaş yavaş pozisyonları arttıran bir City vardı.
Skorun da avantajıyla dar alanlarda iyi savunma yapan United, Guardiola‘nın “alan elde etmeye” dayalı oyununda üretkenliğini azalttı.
IKINCI DEVRE
İkinci yarı başlar başlamaz Mahrez – Jesus iş birliyle, şut imkanı bulan Rodri, topu üst direkten dışarıya yolladı.
Bu pozisyondan sadece üç dakika sonra dribblinge kalkan Luke Shaw, sol kenardan kendi ikinci bölgelerinden rakip ceza sahasına kadar topu sürdü.
Rashford‘la paslaşıp topu önünde bulan sol bek takımının ikinci golünü kaydetti.
Solskjær‘den ikili yakın markaj..
McTominay–İlkay, Fred–De Bruyne ile yakın temasta oynadı maçın başından bu yana,
Bu oyuncuları manipüle eden kırmızılar bu nedenle rakibine boşluklar verdi.
Cancelo‘nun böyle bir ortamda yaratıcı olmasını isteyen Guardiola, ilk yarıda da olduğu gibi çok fazla etkili olamadı.
“Hızlı, çabuk, güçlü” ataklar için rakiplerinin topla daha çok oynamasına ihtiyaç duyan Solskjær, bunu geçmişteki City maçlarında olduğu gibi bu maçta da yakaladı.
Maçı çevirmek için baskıyı arttırmak durumunda kalan maviler bunun dışında stoperlerini öne çıkartmak zorunda kaldı.
Bu da United‘ın ideal kontra fırsatları yakalamasına sebep oldu.
Bitime yarım saat kala sağ kanattan Jesus‘la kaleyi yoklayan maviler istediklerini elde edemedi.
Karşılıklı hücumlar devam ederken ikili mücadeleyle topu önünde bulan Martial, vuruşunu Ederson‘un üstüne yaptı.
“etkili” denebilecek atakları az olan City, Foden‘ın oyuna girmesiyle üst üste pozisyonlar elde etti.
Foden can suyu kattı..
En önemlisi Walker‘ın da oyuna girişiyle üretkenliği arttıran maviler, bitime on dakika kala sağ kenardan ortalayan Walker, “al ve at” pası yolladı ancak Sterling bu topa dokunamadı.
“Karizmaya bir çizik”
Yirmi bir maçtır kazanan City‘e, ezeli rakibi United‘tan karizmaya bir çizik geldi.
0-2 kazanan kırmızı şeytanlar, ikinciliğe yükseldi.
Dolayısıyla Manchester kırmızı oldu.
Diğer bir maç analizimizi buradan okuyabilirsiniz..