Julian Alvarez: Örümcek Adam
Julian Alvarez, Arjantin’in Z kuşağı jenerasyonunda önemli işlere imza atmaya devam ediyor. Başarılı bir River Plate dönemi, Premier Lig kariyeri ve 22 yaşında Dünya Kupası kazanmasıyla sağlam temelli bir kariyere imza atmaya başladı. Julian Alvarez, futbola nasıl başladı ve kariyerini nasıl inşa etti?
Julian Alvarez kimdir?
31 Ocak 2000’de Chalcin, Arjantin’de dünyaya geldi. Annesinin adı Mariana ve babasının adı Gustavo Alvarez. Julian Alvarez, “Örümcek” takma adını taşır. Yetenekli forvet, annesi ve babası arasındaki mutlu evlilik birlikteliğinden doğan üç erkek çocuktan (Raphael, Julian ve Agu) biri olarak dünyaya geldi. Julian Alvarez’in ebeveynleri; ona zenginlik değil, saygı bırakan kişilerdir.
Julian Alvarez’in çocukluk döneminde yüzünde masumiyet ve mutluluk karışımı vardı. Hayata karşı neşeli bir mizacı olan bu tatlı çocuğun neşesini, onu tanıyan herkes görmüştür. Mariana ve Gustavo tam da bu yaşlarda oğullarının geleceğine dair işaretler görmeye başlamışlardı. Julian Alvarez, ailesinin memleketi olan Calchin’de büyüdü.
Kardeşleri Raphael ve Agu Alvarez ile birlikte güzel çocukluk yılları geçirdi. Çocukken Julian’ın tek istediği yerel bir futbol takımının parçası olmaktı. Çocukluk arkadaşlarının çoğunun yaptığı gibi o da bir futbol okuluna gitmek istiyordu. Çocuklarının arzusunu fark eden Alvarez ailesi, Julian’ın hayalini destekledi. Bu işe öncelikli olarak bir futbol hocasından fikir almakla başladılar.
Julian Alvarez’in ebeveynleri; Mariana ve Gustavo, oğullarını Rafa Varas’a teslim etti. Ona Julian’ın futbol okuluna kaydolma arzusundan bahsettiler. Daha da önemlisi, Rafael Varas futbol oynuyordu ve küçük bir futbol okulu sahibiydi. Rafael Varas, küçük Julian’ı öylece kabul etmedi. Ailesine, Julian’a bakacağına ve yeteneklerini geliştirmesine yardım edeceğine dair söz verdi.
Gerçeği söylemek gerekirse, Arjantin futbolu Avrupa’daki liglere her zaman büyük futbolcular ihraç etmiştir. Önce River Plate, şimdilerde Manchester City, taraftarlarının deyimiyle “örümceğe” sahip oldukları için çok şanslılar.
Julian Alvarez ve kariyer gelişimi nasıl başladı?
Julian Alvarez’in ailesi, işleri yoluna koymak için oğullarını Futura Estrellita futbol okuluna kaydettirdi. Oradayken, küçük Julian’a Rafael Varas baktı. Varas, yerel akademi takımını yöneten yetkili kişiydi. İlk futbol öğretmeni, Julian’a arkadaşlarıyla birlikte kariyerlerinin temellerini atmak için gereken eğitimi verdi. Julian’ın durumu farklıydı çünkü o diğer çocuklardan çok daha iyiydi. Rafael Varas, geleceğini gördü ve ona özel davrandı.
Rafael Varas tarafından kurulan Futura Estrellita futbol okulunun, Club Atletico Calchin adlı daha büyük bir futbol akademisiyle yakın bağları vardı. Bu akademiden scoutlar, Julian’ın oynanışına aşık oldular. Akademi hemen Rafael Varas ile iletişime geçti. Julian 7 yaşına geldiğinde Varas, Alvarez ailesi ile bir toplantı gerçekleştirdi. Onlara Julian’ın daha iyi bir futbol odağına sahip olması gerektiğinden bahsetti. Bu akademiden ayrılıp daha büyük bir akademiye geçme zamanının geldiğini söyledi.
Julian Alvarez ve Club Atletico Calchin
Club Atletico Calchin’e katıldıktan sadece birkaç hafta sonra, Julian’ın kaderinde Arjantin futbolunun zirvesine ulaşma amacı vardı. Bu amaç, kendi yaş grubundaki tüm çocukları geride bırakarak akademinin en iyi futbolcusu olmasını sağlayan bir başarıydı. Julian’ın her zaman yanında olan adam Rafael Varas, futbol okulundan ayrıldıktan sonra onu asla terk etmedi. Yerleşmesine yardımcı olmak için Julian’ı yeni akademisine kadar takip etti. Bu yeni kulüpte bile Rafael Varas onunla ekstra bir antrenman seansı hazırladı. Julian Alvarez, futbol koruyucusunu asla hayal kırıklığına uğratmadı. Kendi yaş grubundaki en iyi oyuncu ödülü aldı.
Nereden geldiğini unutmadı!
Julian Alvarez, 20 yaşındayken Rafael Varas’a bir hediye ile sürpriz yapmaya karar verdi. Biliyor muydunuz? İlk futbol hocasına bir araba aldı. Bu hediyenin ortaya çıkması Rafael Varas’ın kalbini sevinçle doldurdu. Bu hediye beyaz bir Renault Kangoo Van. Julian’ın üst düzey bir futbolcu olarak ne kadar kazandığı düşünürsek, bu araba onun kolayca alacağı bir şeydi.
Bu hediyeyi Varas’a Julian Alvarez’in babası Gustavo Alvarez takdim etti . O gün, güzel bir sabahtı ve çocuğun gururlu babası, Varas’ı aradıktan sonra evine doğru yola çıktı. Eve vardığında, gaza basarak Varas’ın aceleyle dışarı fırlamasına neden oldu. Gustavo Alvarez, beyaz Renault Kangoo minibüsten çıktı ve şöyle dedi:
“Julian bunu sana gönderdi. Böylece eşyalarını kolaylıkla taşımana yardımcı olur.”
Hugo Rafael Varas hediyeyi aldıktan sonra şaşkına döndü. Mütevazi futbol hocasının yüzünden bir anda sevinç gözyaşları akmaya başladı. Araba hediyesine doğru yürürken rüya gördüğünü hissetti. Rüya görmediğini fark ederek şöyle dedi:
“Ben Julian’dan hiçbir şey istemedim, bu arabayı bile. Bana imzalayıp verdiği River Plate forması yeterliydi. Her seferinde komşum veya arkadaşlarım beni hediye için tebrik ediyordu. Onlara Julian’dan bunları hak etmediğimi söyledim. Araba her aklıma geldiğinde ağlıyorum. Ailemi, arkadaşlarımı ve beni mutlu eden bir çocuğa teşekkür etmekten asla bıkmayacağım.”
Real Madrid, Julian Alvarez’i reddetti!
10 yaşındayken küçük futbol yıldızıyla ilgili haberler tüm ülkeye yayılmaya başlamıştı. Julian 11 yaşına geldiğinde dünyanın en büyük kulüplerinden birinin akademisi onu istedi. O zamanlar Real Madrid, Julian’ın İspanya’daki denemeler için gelmesini istiyordu. İspanyol kulübündeki yetkililer, Julian’ın seyirciler önünde performans sergilediğini görmekte ısrar etti.
Bunun gerçekleşmesi için Julian Alvarez’in anne ve babasının İspanya’daki Madrid’e kadar ona eşlik etmesi gerekiyordu. Bu süreç, bir aylık yoğun Real Madrid futbol denemeleriydi. Denemelerin ilk gününde, Calchin çocuğu Real Madrid’in formasını giydi. Julian, Real Madrid yetkililerine nadir niteliklerini gösterdi. Julian Alvarez, İspanyol çocuklar futbol şampiyonasına katıldı.
Hem gol atarken hem de yaptığı asistlerle dikkatleri üzerine çekti. Oynanışı, Real Madrid Başkanı da dahil olmak üzere birçok futbol seyircisini etkiledi. Daha da önemlisi Arjantinli kahramanları Gonzalo Higuain ve Angel de Maria ile tanışmasını sağladı. Ayrıca bu fırsatı Madrid’in efsanesi Sergio Ramos ile tanışmak için kullandı.
Ne yazık ki Real Madrid’in Julian’ın imzalamakla ilgili bir sorunu vardı. Alvarez’in satın alınması, 13 yaşın altındaki çocuklara yönelik bir transfer politikası nedeniyle gerçekleşmedi. Bu haber Julian Alvarez’in ailesini hayal kırıklığına uğrattı. Sonuç olarak Arjantin’e döndüler. Boca Juniors, Julian Alvarez’i istemesine rağmen Gustavo ve Mariana’nın reddiyle karşılaştı. Alvarez ailesi, oğullarının mevcut takımıyla devam etmesi konusunda ısrar etti.
Maradona’nın izinden…
Böylece Julian, Calchin kulübünde kaldı ve alt yaşlarda büyük bir başarıyla ilerlemeye devam etti. Julian, Calchin’le birlikteyken diğer akademilere gitmeyi denedi. Ailesi çok özlediği için eve döndü. Araştırmalara göre Argentinos Juniors ile denemeleri olmuştu. Bu kulüp, Diego Maradona ve Alexis Mac Allister gibi isimleri yetiştiren kulüptür.
Julian, 15 yaşına kadar Club Atletico Calchin’de alt yaşlarda devam etti. Orada kaldığı süre boyunca Liga Independiente de Futbol turnuvasında en çok gol atan oyuncu oldu. Genç futbolcu, ekibin şampiyon olmasına yardım ettikten sonra kulüpteki zamanının dolduğunu hissetti. Artık olgun bir çocuk olan Julian, ailesinden ayrılmaya ve vatan hasretini yönetmeye karar verdi. Bu, Arjantin’in en büyük akademilerinden birinde oynama fırsatı bulduğu bir zamanda geldi.
River Plate’e yolculuk…
Futbol danışmanı Varas’a göre, her şey Julian Alvarez’in ailesine bir sonraki hamlesini söylediğinde oldu. Julian, River Plate’i seçmesinin iki nedeni olduğunu söyledi. Anne ve babasına söylediği sözlerle:
“River Plate’e gidiyorum çünkü River hayranıyım. Ayrıca Club Atletico Calchin ile aynı renklere sahipler.”
Başarılı bir deneme ve kayıt sürecinin ardından, kulübün akademi yönetimi Julian’ın zayıf yönlerini öğrendi. Memleket hasretinden başka bir şey değil. Ev hasreti çeken nadir bir cevhere sahip olmak ciddi bir sorundu. Bu nedenle yeni kulübünde onu mutlu etmenin bir yolunu buldular. River Plate, Julian Alvarez’in ailesini görme düşüncesine sahip olmaması için Julian’ın nostaljiyi çekmecesinde tutmasını sağladı. Bu, onlarla birlikte kalma arzusunu yeniden uyandırdı ve ateşledi. Aynı zamanda geleceğini profesyonel bir futbolcu olmaya adamasını sağladı.
Genç Julian, Buenos Aires’teyken Inferiores de River ile verimli bir zaman geçirdi. River’ın kıdemli takım yöneticisi Marcelo Gallardo, Julian’a çok benziyordu. Onu maçta yedek başlattı ve 58. dakikada oyuna aldı. Julian Alvarez, oyuna girdikten bir dakika sonra Club Atlético Talleres’e ilk golünü attı. O kadar iyiydi ki, Rusya’daki 2018 Dünya Kupası öncesinde Arjantin Milli Takımı ile birlikte antrenman yapması için çağrıldı.
River Plate, Patronato’yu yenerken attığı dört golün ardından Avrupa Kulüpleri Julian Alvarez’in etrafını köpekbalıkları gibi sarmaya başladı. En iyi yaptığı şeyi yapan Julian, River Plate’in Arjantin ve Güney Amerika’nın en büyük kupalarını kazanmasına yardım etti. Bunların arasında Copa Libertadores, Copa Argentina, Recopa Sudamericana, Supercopa Argentina, Primera División ve Trofeo de Campeones yer alıyor.
Julian Alvarez’in başarı hikayesi sadece River Plate ile olmadı. Farkında değilseniz; genç oyuncu, Arjantin’in yıllardır almayı beklediği Copa America ve Dünya Kupası’nı kazanmasında büyük rol oynadı. İlerleyen yıllarda beş yıllık sözleşme imzaladığı Manchester City ile de kupalar kazanacağı aşikar.
Julian Alvarez ve oyun anlayışı
Öncelikle Alvarez bir santrfor ama sağ kanatta oynadığı zamanlar oluyor. Ancak kanat oynadığında oyuna pek fazla genişlik vermeyi sevmiyor. Alvarez’in aksine Pep ise oyuncunun kanatlarından oyuna genişlik vermesini ister. Bu yüzden City’de santrfor olarak görev almaktadır.
River Plate’de oyuna genişlik beklerden veriliyordu. Bu yüzden Alvarez’de kanat olarak oynadığı maçlarda sık sık içeri devriliyordu. İyi bir bitirici, top sürmesi mükemmel değil. Topu gereksiz fazla ayağında tutuyor. Pep’in takımındaysanız topu hızlı bir şekilde dolaştırmalısınız.
Alvarez, topsuz oyunda da çok başarılı. City’nin sahte 9 sistemi için uygun bir oyuncu. Takım arkadaşlarına bol bol alan açıyor. Pres konusunda da oldukça başarılıdır. Bu özellikleriyle onu Firmino’ya benzetmek hiç de kötü bir örnek olmaz. Derinde savunan takımlara karşı oynayacak teknik yeteneğe sahip. Çok iyi ilk dokunuşu var, çift forvetli bir sistemde de çok rahat oynayabilir.
Julian Alvarez:
“City’deki ilk günlerimden biriydi. Silva, Cancelo, Rodri ve Pep kimin Dünya Kupası’nı kazanacağını konuşuyorlardı. Portekiz, Fransa vs. diyorlardı. Ben bir şey demedim. Sonra Pep onlara ‘Kimin en çok şansa sahip olduğunu biliyor musunuz?’ dedi ve beni gösterdi.”
Okumaya devam et:
- Dominik Livakovic: “Penaltı Avcısı”
- Odysseas Vlachodimos: Futbol Kariyeri ve Hayatı
- Genç Yetenekler #3: Ayberk Kaygısız