Mousa Dembele ve Beklenmedik Dehası
Mousa Dembele ve oyunu okuma anlama biçimi onu her zaman öne çıkartmıştır. Prensipte Arjantinli orta sahalar aşırı heyecanlı veya konuşkan değildirler. Eğri oturup doğru konuşmuyorlar potansiyel bir silahı savurup sonradan sorulara boğuyorlar.
Mousa Dembele ve Beklenmedik Dehası
2017/18 sezonunda bir Arsenal maçı sonrasında Mauricio Pochettino, Mousa Dembélé‘nin bir dahi olduğunu tekrarladı. Bir teknik adamın zafer sarhoşluğu karşısında mütevazi bir gülümsemeyle durması daha derin bir araştırmayı gerektirir. Hem Tottenham hem de Fulham’ın taraftarları, Mousa’yı ücra bir restoranı nasıl sadece restoranın bulunduğu yerel halk yüceltiyorsa öyle yüceltiyor. İçten ve coşkuyla ancak dünyanın geri kalanının olmadığı küçük bir çemberde.
Benzer şekilde Martin Jol ve Pochettino‘da, Mousa‘nın geçmişteki ve şimdiki takım arkadaşları gibi, Mousa’yı şimdiye kadar çalıştıkları en iyi kişi olarak değerlendiriyorlar. Mousa‘yı ”Fulham’ın AZ Alkmaar’dan aldığı forvetten” derin bir orta saha oyuncusu haline getiren Jol’du.
Hep söylerim: “Mousa benim kitabımda tanıştığım için şanslı olduğum dahi oyuncularımdan biri olacaksın. Bunlardan biri Maradona’ydı, diğerleriyse Ronaldinho, Okocha ve De la Pena ve Mousa Dembele’ydi.” diyerek Mousa’yı övdü Pochettino. O hala yanan bir ateş.
Dembele’nin top üzerindeki sakin ve zen tavırları göz önüne alındığında %5 tüy kompozit (ayakları) ve %95 granit (vücudu) olan benzersiz bir fiziği vardı. Roger Federer’in kayma stiliyle ve tabii top hakimiyetini son kaybettiğinde tahtta Kraliçe Victoria olduğu düşünülürse Birinci Lig’deki o dönem en çok konuşulan oyunculardan biri olmalıydı.
Ne yazık ki, İngiliz futbolunun en iyi oyuncuları sorulduğunda birçok kişi için sonradan akla gelen isim olurdu. Dembele, galeride bakmayı unuttuğun bir resim.. Barda otururken kaçırdığın bir yardım eylemi.. Aranda kıvılcım oluşan ama numarasını almadığın bir kız.. Belki de hafife alındığından da azdır.
Soyadını Google’a yazdığınızda hem Ousmane‘nin hem de Mousa‘nın Wikipedia sayfası çıkıyor. Epey ilginç bir durum.. Tam anlamıyla Shakespeare tarzı bir trajik komedi. Mousa, Tottenham’da bile, büyük bütünü oluşturan parçaları düşünürken hemen akla gelen bir isim değildi.
Mousa Dembele, profili düşük bir futbolcu muydu?
Sıkı bir kadroda profili Hugo Lloris, Jan Vertonghen, Toby Alderweireld, Eric Dier, Christian Eriksen, Dele Alli ve Harry Kane’den daha düşük görülüyordu. Bu sizi yanlış yönlendirmesin, Harry Kane kulübün kalbi ise, Mousa Dembele’de onun atmasını sağlayan oyuncuydu.
Hep şaşkın Granit Xhaka, Harry Arter’ın Bournemouth’dayken Dembele ile yüzleşmek hakkındaki anekdotunu hatırlattı:
“Bir maçın ortasında, ona ne düşündüğümü söyledim. Yaptığın şeyi nasıl yapıyorsun? Karşıma çıkıyorsun, seni engelleyip topu alacağımı düşünürken sen topla oyunlar çevirip hızlıca kaçırıyorsun.” Gülüyordu..
Hatta Eric Dier‘da şöyle demişti;
“Dışarı çıkardığında Kardashian klanının bayılacağı, sanki onun etrafında savunmasının kırılmasını neredeyse imkansız hale getiren su hendeği benzeri bir kıçı var. Topu oyundaki herkes kadar iyi koruyor. Ona baskı yapmaya gelince, bir treylere kafa tutmayı tercih ederim. “
Kendisi koruma sanatında usta olan Mark Hughes, Dembele’nin Fulham’daki menajeri olduğu zaman ona “doktor” olarak atıfta bulunduklarını anlatıyor: “Ona topu verdiklerinde, Dembele takım arkadaşlarını rahatlatıyordu.”
Sunderland oyuncusu Didier Ndong, altı ay sonra Dembele‘nin çalım serisini bozan ilk oyuncu oldu. Seri 31 ardışık başarılı çalım ile sona erdi. Topu ondan almanın neredeyse imkansız olduğu, etkileyici bir parti parçasını biraz küçümsüyor gibi görünüyor.
Bir dansçının ayaklarına sahip bir boksör, göründüğü kadar nadir ve harika bir karışım. Mousa Dembele, rakip ne kadar kibirli olursa o kadar iyi oynuyor.
Mousa Dembele, gerçekten eşsiz bir örnek..
Dünya futbolunda hem rakibi durdurabilen hem de iyi top çalımlayan başka bir oyuncu var mı? Ya da son anda topa kayarak müdahale edip ağır bir şekilde işaretlendiğinde topu almaktan mutlu olan biri var mı?
Kendi dediğine göre, futbol izlemenin büyük bir hayranı değil. Bir keresinde seyirci olarak maçın 10 dakikasına zar zor dayanabildiğini söyledi. Bu yüzden ne tür bir ”oyuncu” olması gerektiği konusunda bilgi sahibi olması pek olası değil.
Ferenc Puskas gibi sol ayaklı olan Dembele’nin, topu nereye götüreceğine dair bir sır yok
“Muhammed Ali ile ringe çıkan her savaşçı, onun bulutları öptürecek kadar uzağa kaldırabilen bir sol kancası olduğunu biliyordu.”
Okumaya devam et: