Circuit de Monaco: Formula 1’in Mücevheri

Circuit de Monaco, motor sporlarında önemli bir konuma sahiptir. Caddenin içinde yer alan bu pist prestiji ve zorluklarıyla ön plana çıkıyor. Peki Monaco, Formula 1 tarihi için neden bu kadar önemli? İlk Grand Prix ne zaman yapıldı? Pistte yer alan virajlar ve anlamları nelerdir?
Circuit de Monaco: İlk Grand Prix
Sigara üreticisi Antony Noghes’un Monaco Otomobil Kulübü’nden (Automobile de Monaco) arkadaşlarıyla bir yarış düzenlemeye karar verdi. Böylelikle Prenslik’te yarışlar 1929 yılında başladı. Monaco Grand Prix, 1950’deki Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın ilk yılında takvimin bir parçasıydı ve 1955’ten beri takvimin dışına çıkmadı.
1939-1944 yılları arasında İkinci Dünya Savaşı nedeniyle, 1945-1947 yıllarında ise mali yetersizlikten düzenlenmedi. 1948, Giuseppe Farina birinci oldu. 1949, Prens Louis II ölümü nedeniyle iptal oldu. 1950 yılında Juan Manuel Fangio birinci oldu, 1951 yılında bütçe yetersizliği nedeniyle olmadı.
1952, Vittorio Marzotto Monaco Grad Prix’sini birinci oldu. Monaco, 1953-1954 yıllarında yeniden bütçe yetersizliği nedeniyle takvime giremedi. 1955-2020 yılları arasında her sene takvime girdi. (2020, COVID-19 nedeniyle iptal oldu.)
Circuit de Monaco: Neden Formula 1’in Mücevheri?
Tarihi ve Prestiji:
Monaco Grand Prix’si, ilk olarak 1929 yılında düzenlenmiştir. Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın başlangıcından beri takvimin önemli bir parçasıdır. 1950’den beri Formula 1 takviminde yer alan bu yarış, en eski ve en prestijli Grand Prix’lerden biridir. Monaco, motor sporlarının en ikonik yarışlarından biri olarak kabul edilir. Bu nedenle kazanan sürücüler için büyük bir prestij kaynağıdır.
Benzersiz Pist ve Zorluklar:
Circuit de Monaco, dar sokakları, keskin virajları ve minimal kaçış alanları ile ünlüdür. Pist, sürücüler için büyük bir teknik ve zihinsel meydan okuma sunmaktadır. Hata yapma toleransı neredeyse yoktur. Dolayısıyla sürücülerin maksimum konsantrasyon ve hassasiyet içinde olması gerekir. Yarışın benzersizliği ve zorlukları, sürücülerin becerilerini en üst seviyede sergilemelerini gerektirir.
Cadde Pisti:
Monaco Grand Prix’si, şehir içinde yapılan birkaç yarıştan biridir. Monte Carlo’nun dar sokakları, görkemli binaları ve limanı ile Circuit de Monaco, benzersiz bir görsel şölen sunar. Bu pist, şehrin sokaklarından geçtiği için yarış haftası boyunca Monte Carlo tamamen bir yarış şehri haline gelir. Böylelikle pist, yarışa özel bir atmosfer katar. Hazırlıkları aylar önceden başlar.
Monaco’nun Kültürel ve Sosyal Çekiciliği:
Monaco, dünya çapında lüks ve zenginlik ile tanınır. Monaco Grand Prix haftası, dünyanın dört bir yanından ünlülerin, zenginlerin ve motor sporları tutkunlarının bir araya geldiği bir etkinliktir. Yarış, sadece bir spor etkinliği değil, aynı zamanda büyük bir sosyal ve kültürel olaydır. Bu durum, Monaco Grand Prix’sini diğer yarışlardan ayıran önemli bir faktördür.
Monaco ve Teknolojik Gelişmeler:
Monaco’nun dar ve zorlu pist koşulları, araçların ve teknolojinin sınırlarını zorlar. Takımlar, Monaco için özel ayarlar ve stratejiler geliştirir. Bu, Formula 1’deki teknolojik gelişmelere ve mühendislik yeniliklerine katkıda bulunur.
Circuit de Monaco viraj isimleri ve anlamları nedir?
1. Viraj – Sainte Dévote
Sainte Dévote, Monaco Grand Prix’sinin ilk virajıdır. Bu viraj, adını Monaco’nun koruyucu azizesi olan Sainte Dévote’tan alır. Azize Dévote, dördüncü yüzyılda yaşamış bir Hristiyan şehididir. Virajın yakınında, Sainte Dévote Şapeli bulunur ve bu şapel, azizenin anısına yapılmıştır. Bu viraj, yarışın başında büyük önem taşır ve sık sık kazalara sahne olur.
2. Viraj – Beau Rivage
İlk virajın ardından sürücüler, Beau Rivage adını taşıyan hızlı bir bölüme geçerler. Fransızca “güzel kıyı şeridi” anlamına gelen bu viraj, Monaco’nun muhteşem deniz manzarasını yansıtır. Bu bölüm, sürücülerin hızlandığı ve araçlarının sınırlarını zorladığı bir alandır.
3. Viraj – Massenet
Beau Rivage’dan sonra sürücüler, Casino de Monte Carlo’nun önünden geçerek Massenet virajına ulaşırlar. Bu viraj, ünlü Fransız besteci Jules Massenet’in adını taşır. Massenet, 19. yüzyılda yaşamış ve birçok opera eseri ile tanınmıştır. Viraj, Monte Carlo’nun kültürel mirasını ve sanatla olan bağlantısını simgelemektedir.
4. Viraj – Casino
Casino virajı, Monte Carlo Casino’sunun hemen önünde yer alır. Casino de Monte Carlo, Monaco’nun en ünlü yapılarından biridir ve lüks yaşam tarzının simgesidir. Bu viraj, pistin en tanınmış bölümlerinden biridir ve sürücüler için büyük bir zorluk teşkil eder.
Mirabeau Haute
Mirabeau Haute virajı, Hôtel Mirabeau’nun adını taşır. Bu otel, virajın yakınında bulunmaktadır ve viraj, sürücüler için teknik bir meydan okuma sunar. Mirabeau Haute, pistin dik yokuşlarından birinde yer alır ve sürücülerin dikkatli olması gereken bir noktadır.
7. Viraj – Mirabeau Bas
Mirabeau Haute virajının hemen ardından gelen Mirabeau Bas, aynı otelin adını taşır. Bu viraj, bir önceki virajdan biraz daha az keskin olsa da yine de sürücüler için dikkat gerektiren bir bölgedir.
Grand Hotel Hairpin (Fairmont Hairpin – Loews)
Monaco’nun en yavaş virajı olan Grand Hotel Hairpin, aynı zamanda Fairmont Hairpin olarak da bilinmektedir. Otelin adı birkaç kez değiştiği için virajın adı da değişmiştir. Şu anda Fairmont Monte Carlo olarak bilinmektedir. Bu viraj, dik bir U dönüşü içerir ve sürücülerin araçlarını neredeyse durma noktasına getirmeleri gerekir.
Bir diğer adıyla Loews virajı, normalde pistin en yavaş virajı. Pilotlar burayı 45 km/saat gibi bir süratle dönüyorlar. Gerçek hayattaki otomobiller orada çift yönlü gidiyorlar. Yani trafik hem aşağıdan yukarı hem de yukarıda aşağıya akıyor. Önceki yıllarda araçların, 20 km/saat hızla döndüğü olmuştur. Hatta kocaman otobüsler orayı zar zor dönmeye çalışıyorlar.
Yavaş olması dışında Loews, takvimde açı olarak en çok dönülen yerlerden bir tanesi. Bundan dolayı, takımlar direksiyon sisteminde kilitlenme noktaları üzerinde ayar değişikliği yapıyor. Mesela İspanya’ya oranla neredeyse iki kat daha fazla direksiyon açısı kullanmak gerekiyor.
Eskiden pilotlar bir buçuk tur kadar direksiyon çeviriyorlardı. Tabii bu açıyı değiştirmek için buna göre süspansiyondaki salıncaklarını ve diğer süspansiyon elemanlarının da değiştirilmesi gerekiyor. Bütün bunlara rağmen yanlış açıyla girerseniz, otomobilin dönüş açısının yetmediği bir viraj haline gelebiliyor.
Tabii Formula 1 otomobilleri kısa mesafelerde keskin dönüş yapmak üzere tasarlanmadığı için burası gerçekten çok yavaş olmasına rağmen çok teknik ve çok zor bir viraj. Dolayısıyla taraftan bu kadar yavaş olduğu için de dönmek uzun sürüyor. Burada ciddi bir tur zamanı bulunuyor. İyi veya kötü dönmeye bağlı olarak; çok yavaş bir viraj olmasına rağmen pilotlar ciddi bir zaman kazanıyor veya kaybediyor.
Portier
Portier virajı, Charles Leclerc’in doğduğu mahalle olan Portier’den adını alır. Bu viraj, sürücülerin tünele girmeden önce geçtikleri son virajdır ve doğru bir çizgide geçilmesi büyük önem taşır.
9. Viraj- Tunnel
Araçlar Monte Carlo’daki ünlü tünelden geçmektedir. Tunnel virajı, pistin benzersiz özelliklerinden biridir. Tünel içinde sürücüler, ışık koşullarının değişmesi nedeniyle ekstra dikkatli olmalıdır. Bu bölüm, hızın en yüksek olduğu yerlerden biridir. Özellikle yağmurlu havalarda mühendisleri ve pilotları zorlayan bir bölümdür.
10-11. Viraj – Nouvelle Chicane
Tünelden çıktıktan sonra Nouvelle Chicane adlı viraja ulaşılır. Önceden Chicane du Port olarak bilinen bu viraj, 1986 yılında Nouvelle adı eklenmiştir. Nouvelle Chicane, Fransızca “yeni şikan” anlamına gelir. Bu şikan, hız kesmek ve güvenliği artırmak amacıyla tasarlanmıştır.
12. Viraj- Tabac
Tabac virajı, adını eskiden burada bulunan bir tütün dükkanından alır. Bu viraj, sürücülerin hızlarını koruyarak geçmeleri gereken hızlı bir bölümdür ve yarışın kritik noktalarından biridir.
Swimming Pool (13-16)
1973 yılına kadar burası şu anki pit bölgesinin kullanıldığı alandan son viraja kadar olan düzlüktü. Pist daha sonra düzenlenerek bu bölüm sahil tarafından devam etti. Piscine kompleksi, pistin yüzme havuzunun yanından geçen bölümünü içerir. “Havuz” anlamına gelen Piscine, sürücülerin ardı ardına gelen iki hızlı virajı geçmeleri gereken bir bölgedir.
17. Viraj – La Rascasse
La Rascasse virajı, adını eski bir restoran ve bar olan La Rascasse’dan alır. Bu viraj, dar ve keskin bir dönüş içerir. Yarışın sonlarına doğru yer aldığı için sürücülerin burada dikkatli olmaları gerekir. En önemlisi de burada yapılan bir hata, pit stop stratejilerini oldukça etkilemektedir.
18. Viraj – Anthony Noghes
Anthony Noghes virajı, Monaco Grand Prix’sinin kurucusu olan Anthony Noghes’in adını taşır. Pite girmeden hemen önceki bu son viraj, doğru alınması gereken önemli bir noktadır. Yarışın sonucunu doğrudan etkileyebilecek kritik bir virajdır.
Monaco Grand Prix’sinin efsanevi pistinde yer alan bu virajlar, her biri kendine özgü karakteristikleri ve tarihçeleri ile efsaneleşmiştir. Circuit de Monaco, kültürel bağlamı ve teknik zorluklarıyla motor sporları için büyük bir çekim merkezi oluşturmuştur. Bu benzersiz pist, izleyenlere unutulmayacak anlar ve eşsiz bir yarış deneyimi sunmaktadır.
DRS (Drag Reduction System) bölgesi ve Hız ölçüm noktası nerede?
Monaco Grand Prix’sinde yalnızca bir DRS bölgesi bulunmaktadır. Bu bölge, pit düzlüğü olarak bilinen start/finish düzlüğünde yer alır. DRS aktivasyon noktası, Anthony Noghes virajından çıkıldıktan sonra, start/finish çizgisine doğru olan düzlükte başlar. Sürücüler, Sainte Dévote virajına kadar olan bu düz bölümde DRS sistemini kullanırlar.
DRS tespit noktası, sürücülerin birbirlerine olan mesafelerinin ölçüldüğü ve DRS kullanımı için uygun olup olmadıklarının belirlendiği yerdir. Monaco’da bu tespit noktası, viraj 16 olan Piscine kompleksinin ikinci şikanının hemen öncesinde bulunur. Bu noktada, iki sürücü arasındaki mesafe bir saniyenin altındaysa, takip eden sürücü start/finish düzlüğünde DRS’yi kullanma hakkı kazanır.
Hız ölçüm noktası, sürücülerin hızlarının resmi olarak kaydedildiği alanlardır. Monaco’da ana hız ölçüm noktası, tünel çıkışında yer alır. Tünel, pistin en hızlı bölümlerinden biridir ve bu noktada araçların ulaştığı maksimum hızlar ölçülür. Hız ölçüm noktası, sürücülerin tünelden çıkıp Nouvelle Chicane’ye doğru hızlandıkları bölümde bulunur.
Monaco’nun dar ve kıvrımlı yapısı nedeniyle DRS’nin etkisi sınırlı olsa da, bu sistem yine de geçiş fırsatları yaratmak için önemlidir. Pistteki hız ölçüm noktası ise sürücülerin araç performanslarını ve hızlarını değerlendirmeleri açısından kritik bir veri sağlar.
Monaco Prensi Charles Leclerc, pist hakkında ne düşünüyor?
Leclerc, Monaco’da yarışmanın kendisi için ne kadar özel olduğunu sık sık dile getirmektedir.
“Monaco benim evim ve burada yarışmak her zaman hayal ettiğim bir şeydi. Sokaklarda yürüyüp büyüdüğüm yerlerde şimdi Formula 1 aracıyla yarışmak inanılmaz bir his.”
Monaco pistinin zorluklarına ve teknik gereksinimlerine de dikkat çekmiştir.
“Monaco, hata yapma lüksünüzün olmadığı, son derece zor bir pist. Burada başarı elde etmek için inanılmaz bir konsantrasyon ve hassasiyet gerekiyor. Bu yüzden buradaki her turda sınırlarınızı zorluyorsunuz.”
Leclerc’in Monaco’daki başarı hedefi nedir?
Leclerc, Monaco’da kazanmanın kariyerindeki en büyük hedeflerinden biri olduğunu vurgulamıştır.
“Monaco’da kazanmak, benim için bir rüyanın gerçekleşmesi olurdu. Burada zafer kazanmak, sadece bir yarış kazanmak değil, çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir başarıya ulaşmak anlamına gelir.”
Circuit de Monaco, Charles Leclerc’e ne hissettiriyor?
Leclerc, Monaco Grand Prix’sinin eşsiz atmosferini ve taraftarların desteğini de sıkça övmüştür.
“Monaco’nun atmosferi benzersiz. Tribünlerdeki enerji ve insanların desteği inanılmaz. Yarış boyunca bu destek beni daha da motive ediyor.”
Monaco’nun En’leri
Pilot:
Aytron Senna, 1987-1989-90-91-92-93 yıllarında McLaren ile Monaco Grand Prix’sini 6 kez kazanmıştır. Senna’nın en pist hakkındaki düşünceleri 1988 Monaco Grand Prix’sinde elde ettiği pole pozisyonu turundan sonra yaptığı açıklama:
“O turda araba sürmüyordum; başka bir boyuttaydım. Ben kendim değildim. Adeta ruhsal bir boyuttaydım. O kadar hızlı gidiyordum ki neredeyse dünyayı terk ettiğimi hissediyordum.”
Bu sözler, Ayrton Senna’nın pistteki mükemmeliyetçiliğini ve Monaco’nun kendisi için ne kadar özel bir yer olduğunu göstermektedir. Ancak tüm bu sözlere rağmen 1988 yılında Monaco yarışını ezeli rakibi Alain Prost kazanmıştır.
Takım:
McLaren; 1984-1986, 1988-1993, 1998, 2000, 2002, 2005, 2007, 2008 yıllarında toplamda 15 kez Monaco Grand Prix’sini kazanmıştır.
Pole Pozisyonu:
Listeye en tepeden yine Ayrton Senna giriyor. Brezilyalı efsane pilot; 1985, 1988, 1989, 1990, 1991 yıllarında toplamda beş kez pole pozisyonunun sahibi oldu.
Podyum:
Ayrton Senna, tartışmasız Circuit de Monaco’nun en başarılı ismi. Toplamda 8 kez podyuma çıkarak en çok podyuma çıkan pilot unvanını elinde bulunduruyor. Schumacher ve Damon Hill 7, Alain Prost 6 kez podyuma çıkma başarısı gösteren diğer pilotlar.
Okumaya devam et:
- Spygate Sakandalı: 100 Milyon Dolarlık Casusluk
- Formula 1’in doğduğu yer: “Silverstone”
- Formula 1 pilotu olmak neden zordur?