Athletic Bilbao ve Bask Kültürü: “İthalata gerek yok.”
Athletic Bilbao ve Bask Kültürü
Athletic Bilbao, İspanya’nın Bask bölgesi takımlarından biridir. Kulüp, kırmızı ve beyaz renkleri kullanmaktadır. Athletic Bilbao, 1929 yılından bu yana LaLiga’da mücadele ediyor. Real Madrid ve Barcelona ile birlikte ligden düşmeyen üç takımdan biridir. Kulüp, “Aslanlar” diye anılır ve renklerini Southampton’dan almıştır. Aslında ilk renkleri Blackburn Rovers’dan ilham alınan mavi-beyazdır.
Ancak 1909’da İngiltere’den forma satın almaya gittiklerinde yeterince forma bulamazlar. Bu esnada bulabildikleri Southampton formasının renginin Bilbao’nun tarihi renkleriyle aynı olduğunu fark ederler ve 1910’dan itibaren kulüp kırmızı beyaz renkleri kullanmaya başlar.
Bask Bölgesi ve Halkı:
Bask, İspanya’nın kuzeyinde yer alan özerk bir bölgedir. Başkenti Vitoria-Gasteiz şehridir. Bölgeye özerklik 25 Temmuz 1979 tarihinde verilmiştir. Bölge kendi içinde emniyetini Ertzaintza denilen polis teşkilatı ile sağlamaktadır.
Bölgedeki yasalar Özerk Bölgeyi üç ilden oluşan bir federasyon olarak tanımlar. Bu sistem 1200 yılından beri bölgede aralıklarla kullanılan Foral Sistemi‘dir. Francisco Franco sonrası 1978 Anayasası bölgeye tarihi bir hak olarak geniş yetkilerle bir özerklik sağlamıştır.
Aynı zamanda Fransa’da da Bask bölgesi yer almaktadır. Basklar, ağırlıklı olarak İspanya’nın kuzeyi ve Fransa’nın güney batısındaki özerk bölgede yaşayan bir halktır. Basklar Pirenelerin batısında yer alan dört bölgesi İspanya, üçü Fransa’da bulunan Bask ülkesi olarak bilinen ve çoğunluğu Kuzey Navara’da yaşayan yerli bir halktır.
Kökenleri Akitanyalılara kadar gitmektedir. Bilinen ilk Bask devleti 9.yüzyılda kurulan Pamplona Krallığı’dır. Bu devlet daha sonra Navara Krallığı adını almıştır. 1959 Yılında kurulan Bağımsızlıkçı Örgüt ETA bu bölgede yıllardır bağımsızlık için bir kampanya sürdürmektedir.
Ancak bu başarılı olmamıştır. 1968’den bu yana dünyanın çeşitli yerlerinde düzenlediği kanlı eylemlerle 850 kişinin ölümüne neden olan ETA, İspanya’ın yanı sıra Avrupa Birliği ve ABD tarafından da terör örgütleri listesine alındı.
Athletic Bilbao neden sadece Bask bölgesinden oyuncu oynatıyor?
Öncelikle “Yerli yetenekler ve yerel destek ile ithalata gerek yok.” ve “Bizim paraya ihtiyacımız yok.” sözleriyle endüstriyelleşen futbola karşı büyük bir tutum sergilemektedirler.
Bunun sebebi, 1911 yılında henüz daha liglerin olmadığı zamanlarda bir kupa turnuvasında bazı kulüpler İngiliz oyuncuların Athletic Bilbao için oynamasından memnun olamadılar. Oyuncular Bilbao’da yaşamıyorlar ve sadece bu kupa maçı için geldiler gibi söylentiler vardı.
Bu nedenle turnuvada bazı takımlar resmi şikayette bulundu. Böylelikle Athletic Bilbao’nun o turnuvada kazandığı şampiyonluğu elinden aldılar. Federasyondan da ihraç oldu. Aslanlar, 1912/13 sezonunda herhangi bir yabancı oyuncu olmadan lige geri döndü.
Athletic Bilbao’ya hangi oyuncular imza atabilir?
Athletic Bilbao, 1912 yılından itibaren Bask bölgesinden olmayan bir oyuncuyu transfer etmiyor veya altyapısına almıyor. İspanya’daki Bask Bölgesi ve Navarre veya Fransa’daki Kuzey Bask Bölgesi topluluklarından herhangi bir oyuncu. Ancak belirtmek gerekir ki: bu kulüp tüzüğünde yazılı bir politika değil, yazılı olmayan bir kuraldır.
Yine de kulüp başkanlığı için hiçbir aday bu kuraldan uzaklaşmayı vaat eden bir kampanya yürütmedi. Taraftarları bunu büyük ölçüde destekliyor. Real Madrid ve Barcelona gibi İspanya’nın en üst liginden düşmediklerini düşünürsek bu politika işe yarıyor.
Bask bölgesi ve Kan bağı
Yine de, bu topluluklardan gelen bir oyuncunun orada doğması gerekmez. Aymeric Laporte, 2012’de Athletic Bilbao’nun altyapı sisteminden mezun olan ilk Fransız oldu. Ancak Fransız Bask bölgesinde doğmadı. Onun tek bağlantısı, büyük büyükanne ve büyükbabasından gelen bir kan bağı.
Bir başka oyuncu Fernando Amorebieta, Venezuela’da doğdu. Ancak Bask kasabası Iurreta’da büyüdüğü ve her ikisi de bölgeden gelen ebeveynleri olduğu için 11 yaşında kulübe girme şansı yakaladı.
Eski Athletic Bilbao ve Manchester United orta saha oyuncusu Ander Herrera, Zaragoza’da yetişmesine rağmen kariyerine Real Zaragoza’nın genç takımında başladı. Vizcaya doğumlu olması nedeniyle Athletic’de oynamaya hak kazandı.
Fernando Llorente aslında Bask olmamasına karşın bu bölgede doğup büyümüş olması nedeniyle Athletic Bilbao forması giymiştir. Hatta o dönem kendisine (Baskça: “el rey leon”) “Aslan Kral” lakabı takılmıştır.
Şaşırtıcı bir şekilde Jonas Ramalho kulüp tarihinde forma giymiş tek siyahi oyuncudur. Bu şansı babası Angolalı olmasına karşın annesinin Bask olmasına borçludur. Bu nedenle kulübün kriterleri belki de göründüğü kadar katı değildir.
Formalarını aynı zamanda milli forma olarak gördükleri için 2008 yılına kadar reklam almamışlardır. Bir Avrupa maçında reklam alarak bu geleneği değiştirmişlerdir. Bu reklamda, “Bask Ülkesi” yazılı oldu ve reklam alımı tamamen mesaj verme amaçlı, Baskların istekleri doğrultusunda oldu.
Kulüpten yapılan açıklamada:
“Formamızdaki bildiğimiz reklamlardan farklıdır. Ne ticari bir markayla antlaşma yaptık, ne de para kazanma amacı güdüyoruz.”
Daha sonra bir Bask petrol şirketi olan Petronor’u forma sponsoru olarak kabul etmişlerdir. Aynı Bask bölgesinden ezeli rakipleri Real Sociedad, 1960’lı yılların sonundan sonra bu politikayı sürdürdü. 1980 ve 1981 senesinde şampiyon oldular. 1989’a kadar bu politikayla devam edip daha sonra bu politikadan vazgeçtiler.
“Yerli yetenekler ve yerel destek ile ithalata gerek yok.”
Athletic Bilbao:
“Gerçek şu ki, mevcut birinci sınıf futbol dünyasında Athletic, akıntıya karşı yüzen bir kulüp, nadir bir tür olarak kabul edilir. 1995 Bosman kuralından bu yana, futbolun gidişatı giderek daha fazla kırmızı-beyazlıların çıkarlarının aleyhine dönüyor.
Artık çevremizde sadece İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’da değil, aynı zamanda kendi iç rekabetimizde de finansal olarak daha güçlü kulüpler var. Televizyon şirketleri tarafından yönetilen çok uluslu şirketler, spor rekabetini kökten değiştirdi.
Athletic Bilbao, kendisini bu aynı sularda, her zaman olduğu gibi aynı yönde ve onu benzersiz ve bir ölçüde şaşırtıcı kılan aynı yüz yıllık felsefeyle yüzerken bulur. Her şeye rağmen her mevsim özümüze dönmek DNA’mızda var. Akıntıya karşı yüzmek pahasına da olsa kendimize sadık olmak; engelleri aşmak ve yeni nesil yerli yeteneklerle döngüyü yeniden başlatabileceğimiz bir yere ulaşmak.
Akıntıya karşı yüzmek pahasına da olsa kendimize sadık olmak, engelleri aşmak ve yeni nesil yerli yeteneklerle döngüyü yeniden başlatabileceğimiz bir yere ulaşmak. Hiç kimse Athletic Bilbao’yu olduğu gibi olmaya zorlamadı. Spor felsefesini yeniden doğrulamak için kendisini başka bir kulüple karşılaştırmasına gerek yok. Her biri kendi yolunu seçer.
Bilbao’nun üst sıralarda objektif olarak özel bir kulüp haline gelmesi, temelde dünya çapında kabul edilen farklı bir başlığı içeren zamanın bir işaretinden başka bir şey değildir. Aynı şekilde, aynı zamanlar bir görüntünün prestijinin benzersizliği ile arttığını da göstermektedir. Kısacası, bunlar benzersiz bir yerel yetenek kulübü olmanın erdemleri ve sonuçlarıdır.”
Okumaya devam et:
- Marcos Alonso: Dede ve Baba İzinden
- FC United of Manchester: “Endüstriyelleşen Futbola Başkaldırı”
- Notts County: En eski profesyonel kulüp!
- Marine AFC: “Denizciler”