Amatör Takımlar: Küçükyalı Yelken SK
Küçükyalı Yelken SK, İstanbul’un amatör takımlarından biri olarak mücadele veriyor. Özellikle altyapıya verdikleri önem ve zorlu şartlara rağmen amatörün ruhunu hala yaşatıp, başarıya koşmayı hedefliyorlar.
Küçükyalı Yelken SK nasıl bir takım? Hedefleri neler?
Bu doğrultuda değerli okurlarımız ve amatörde merak edilenler için sorularımızı sorduk. Kulübün U18 takımında antrenörlük yapan Uğur Aktan ile röportajımız:
Takımın uyumunu nasıl yakalıyorsunuz?
Takım uyumu gerçekten son derece önemli ve başarıya götüren ana faktörlerden biri. Sezonun ilk gününden itibaren birbiriyle iletişimi kuvvetli bir oyuncu grubu oluşturma gayreti içinde olduk. Antrenmanlarda yaptığımız çalışmaları da bu doğrultuda planladık.
Kişilerin sürekli değiştiği bazen ikişer, bazen üçer, bazen dörder kişili gruplarla çalıştık. Antrenman sahasında küçükken mahallede oynadığımız dokuz taş oyununu oynadığımız da oldu, derste sıkıldığımızda sıra arkadaşımızla oynadığımız tic-tac-toe‘yu antrenman yelekleriyle oynadığımız da.
Yeri geldi vampir köylü büyücü oynadık yeri geldi hep birlikte deplasman dönüşü dinlemek üzere playlistler hazırladık. Günün sonunda herkesin içinde bulunmaktan mutluluk duyduğu bir takım oluşturduğumuzu düşünüyorum.
Haftalık antrenman programları neye göre belirleniyor?
Haftalık antrenman programı daha çok o hafta oynayacağımız rakibe karşı kurguladığımız oyuna göre hazırlıyoruz. Geriden top yaparak oynayacaksak buna yönelik çalışıyoruz. Kenar ortalarına ağırlık vereceksek çalışmalarımız bu yönde oluyor.
Hücumda kısa bir takım olarak oynamaya önem vereceksek farklı çalışıyoruz. Rakibin bir kanadı etkiliyse oyunu diğer kanada yönlendirip presi etkili olan oyuncuya uzak noktada yapmak için farklı çalışıyoruz. Her hafta hiç değişmeden yaptığımız çalışmalar da var elbette ama temelde antrenman programımızı o hafta oynayacağımız maça göre taktik ağırlıklı şekillendirdiğimizi söyleyebilirim.
Küçükyalı Yelken SK: Antrenmanları videoya alarak tekrar tekrar izliyorlar!
Bir amatör takım maçlara nasıl hazırlanır?
Bu durum takımdan takıma değişkenlik gösterir. Çok iyi imkanlara sahip olup, haftada beş idman yapabilen amatör takımlar da var, yetersiz imkanlara sahip olup haftada bir veya iki kez küçük bir halı sahada çalışan takımlar da.
Bu yüzden bu şekilde bir genelleme yapmam doğru olmaz ama bizim takımımız özelinde konuşmam gerekirse genellikle iki idmanda yarı sahada çalışabildiğimiz, haftada üç idmanla çalıştığımızı söyleyebilirim.
Hafta sonu antrenman planlamasını gelecek hafta oynayacağımız rakibe göre yapıyoruz. Hafta içinde yapacağımız üç idmanda da sahada görmek istediğimiz oyunu oyunculara ezberletmeye çalışıyoruz.
Bir önceki maçta bireysel ya da takım olarak eksikliğini gördüğümüz bir nokta varsa bunları da antrenmanlarda tekrar gözden geçiriyoruz. Drone çekimleriyle elde ettiğimiz video analizlerle oyunculara ve takıma aktarmaya çalışıyoruz.
Bu doğrultuda video analizin gelişimin olmazsa olmaz bir parçası olduğuna inanıyorum. Bu yüzden her idman bitiminde idmanda neler olup bittiğini mutlaka izlemeye çalışıyoruz.
Her takımın bir karakteri vardır. Siz takımın karakterini kısaca nasıl özetlersiniz?
Kaybetmeyi sevmeyen bir karakterimiz vardı. Zaten içinde bulunduğumuz 39. grubu da yenilgisiz tamamladık. Tabii takım karakterinin oluşmasında oyuncu karakterleri de çok önemli. Son derece karakterli bir oyuncu grubuyla çalıştığımı ve bu nedenle çok şanslı olduğumu söyleyebilirim.
Sezon başında bu grubu bir araya getirip ortak bir karakter ortaya koymak için bazı fedakarlıklar gerekti. Bu doğrultuda bazı oyuncuların takımdan ayrılması yönünde bir karar vermiştim.
Duygusal olarak baktığımda dışarıda kalan oyuncuları üzeceği için kolay bir karar değildi ama böyle durumlarda size kendinizi iyi hissettirecek karardan çok doğru olduğuna inandığınız kararı tercih etmeniz gerekiyor.
Küçükyalı Yelken SK: “Öncelikli hedefimiz oyuncu gelişimi!”
Kulübünüzde kaç antrenör var, ve görevleri nedir?
Kulübümüzde ben ve ekibimle birlikte sekiz antrenör var. Ekibimde yer alan üç arkadaşım sadece bizim çalıştırdığımız U18 takımıyla ilgileniyor. Benim ve diğer dört hocamız ise U11’den U18’e olan yaş gruplarından sorumluyuz.
Temelde hepimizin görevi oyuncu gelişimi, kulübe potansiyeli olan doğru oyuncuları kazandırmaktır. Eğer tüm bunların yanında yapabiliyorsak, katıldığımız liglerde başarı sağlamak istiyoruz.
Altyapı önemseniyor mu ve bununla ilgili çalışmalarınız var mı?
Benim çalıştırdığım takım zaten bir U18 takımı yani alt yaş kategorisi. Kulüp bu sezon A takım seviyesinde liglere katılmama kararı almıştı ve en üst yaş grubu da bizdik. Genel hatlarıyla bakacak olursam, Maltepe’deki en iyi altyapıya sahip olduğumuzu söyleyebilirim.
Zaten ilçede U14’ten A takım seviyesine kadar olan tüm kategorilerde sadece iki şampiyon takım çıktı. Bu iki takımdan biri Küçükyalı Yelken U18 diğeri de Küçükyalı Yelken U14. Elbette hayatın her alanında olduğu gibi çok daha ileriye gitmesi gerekiyor. Ve geliştirmesi gereken yönleri olan bir organizasyon ancak her şey bir anda olmuyor.
Buradan profesyonel liglere giden oyuncularınız oldu mu?
Altyapıdan doğrudan profesyonel bir kulübün A takımına gönderdiğimiz oyuncu benim kulüpte bulunduğum dönem içerisinde olmadı. Fakat profesyonel liglerde yer alan kulüplerin altyapısına giden oyuncularımız var.
Geçen sezon bizde çok başarılı bir dönem geçiren 2005 doğumlu orta sahamız Onurşan Can şu an Ümraniyespor’da. U13’te şampiyonluk yaşayan 2006 grubumuzun kaptanı Umut Arda Altun ise Eyüpspor’a transfer oldu.
Bu şekilde farklı profesyonel takımlara gitme potansiyeli olan çok sayıda oyuncumuz var kulüpte. Benzer şekilde bizim takip edip kulübe kazandırmaya çalıştığımız, sonrasında bu tarz kulüplere gitmesi muhtemel oyuncular da var.
Tabii ki potansiyeli yüksek oyuncuları kulüplerinden almak kolay olmuyor. Genel anlamda altyapımızda çok sayıda yetenekli ve yüksek potansiyelli oyuncu olduğunu söyleyebilirim.
Küçükyalı Yelken SK: “Amatörde imkanlar çok zor…”
Bulunduğunuz konum itibariyle amatör ligin en büyük zorluğu nedir?
En büyük problem şüphesiz imkanlar. En basitinden yüzlerce sporcunun antrenman yaptığı sahanın kullanılabilir durumda olması belediyenin sorumluluğu ama ülkede olması gerektiği gibi olan kurum sayısı maalesef çok az olduğu için bu konuda şanssızız.
Antrenman yaptığımız sahadaki 24 spot ışığın sadece 10 tanesi yanıyor. Sadece 350 metre ileride sorumluluğu İBB’ye ait olan Orhangazi Şehir Parkı’nda rakiplerimizin antrenman yaptığı saha Münih Olimpiyat Stadyumu gibi ışıl ışık parlarken, biz neredeyse göz gözü görmeyen zifiri karanlıkta çalışıyoruz.
Dört yıldır bu durumu belediyeye bildirsek de bir türlü olumlu geri dönüş olmuyor. Bu ve benzeri elimizde olmayan durumların yarattığı eşitsizlikler bizi zorluyor.
Pandemi süreci kulübü nasıl etkiledi?
Pandemi sadece bizim kulübümüzü değil bütün futbol organizasyonunu etkiledi. 2003, 2005, 2007, 2009 ve 2011 ligleri iptal oldu. Bu yaş grubunda oynayan oyuncuların büyük bölümü maalesef futboldan kopmak zorunda kaldı.
Şimdi 2009 ligi iptal edildiği için oradaki çocuklar, 2008 ve 2007 doğumlu çocuklarla beraber oynamak zorunda kalıyor. Aynı şekilde 2011 doğumlu bir çocuk da 2010’lu oyuncularla oynamak zorunda kalacak.
Kendinden büyüklerle oynayan bu çocukların sahada istediklerini yapamayınca, özgüven sorunu yaşayıp futboldan kopması da çok muhtemel. Türk futbolunun önümüzdeki dönemde bu iptal edilen liglere bağlı olarak bir jenerasyon sıkıntısı yaşaması kaçınılmaz görünüyor.
Diğer takımların yazılarını okumak için:
Sadece isimleri amatör, ruhları ve oyunları profesyonel!
Küçükyalı Yelken SK, her ne kadar amatör lige yer alsa da felsefeleri ve ruhları oldukça profesyonel seviyede. Avrupa takımlarını örnek alarak çalışmalar yapıyorlar ve ekiplerini bu şekilde kuruyorlar. Başarı kaçınılmaz!
Şimdi sırada kulübün yardımcı antrenörü olan Erkan Akın’la olan röportajımız:
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Erkan Akın. 27 yaşındayım ve 10 yaşından beri futbolu içindeyim. Futbolu çok sevmemden kaynaklı sürekli en iyi takımların maçlarını takip eden ve bir şeyler öğrenmeye çalışan biriyim. Her zaman futbolun içinde olmak istiyorum bu yüzden de teknik direktörlüğe adım atmak istiyorum.
Futbol mantalitem topa sahip olma oyunu oynatmak üzerine kurulu. Ancak bu bazen elimizde olmayan sebeplerden ötürü farklı oyun anlayışlarını da denememizi gerektiriyor. Farklı oyun sistemleri denemekten hiç bir zaman kaçınmayan, takımın neyi oynayabileceğine bakıp ona göre bir sistem belirlemeye çalışan biriyim.
Küçükyalı Yelken SK, sadece futbol değil, işlerini yaparken eğleniyorlar!
Fikri olmayan okurlarımız için: yardımcı antrenörün görevi nedir?
Temelde en basit görevimiz ekibimizle birlikte maç öncesi antrenmanlarını yaptırmaktır. Takımı maça iyi bir şekilde hazırlamak. Bunun yanında antrenmanlarda ciddiyeti ve disiplini takıma aşılayarak bu doğrultuda onların hedefe kitlenmelerine yardımcı olmaktır.
Oyuncularla yakından iletişim kurarak takım içindeki huzuru ve atmosferi en yüksek seviyeye çıkarıp, maça hem fiziksel hem de mental açıdan tamamen hazır hale getirmeye çalışırız. Yardımcı antrenörlerin oyuncularla yakın ilişki kurmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Çünkü bu hem idmanların hem de genel takım havasına çok etki ediyor. Oyuncu grubu idmanlara koşa koşa gelip ve her gün idman olmasını istiyorsa, demek ki bazı şeyleri saha içinde ve dışında doğru yapmışsınız demektir.
Negatif bir yaklaşımınız oyuncuyu futboldan ve takımdan soğutabilir. Gerekli verimi alamayabilirsiniz bu sebepten dolayı oyuncu-hoca ilişkisi çok önemli bir rol oynuyor. İşin bir diğer yönü de elbette oyuncu gelişimi.
Oyunculara kendilerini geliştirebilmek ve yeni şeyler öğrenebilmeleri için nelere dikkat etmeleri gerektiğini göstermek, oynadıkları mevkiye göre bilgilerimi anlatmak ve onların gelişiminin bir parçası olmak benim için en önemli şeylerden biri.
Antrenmanlarda zaman zaman oyuncularla birlikte oynamak bana çok keyif veriyor. Onlara karşı mücadele etmek ve oyunlarının bir parçası olmak çok güzel. İdmanlarda eğlenceli oyunlar oynandığı zamanlar olur. Benim için, idman sonralarında frikik veya penaltı atarken ufak iddialara girmek ortamı güzelleştiren detaylar.
Antrenman metotları, analizler ve özetler…
Bir yardımcı antrenör maç haftasına nasıl hazırlanır?
Bizim için maç pazartesi gününden itibaren başlar. Her maça ayrı motive olup galibiyet için bir hafta boyuncu ekip olarak konuşuyoruz. Antrenmanda yapacağımız çalışmaları belirleyip, takımı mümkün olan en iyi şekilde hazırlanmaya bakıyoruz.
Her zaman Avrupa’daki en iyi takımlarının antrenman videolarını bulup takım için doğru olanı yaptırmaya çalışıyoruz. Bu konuda ekip olarak iyi iş yaptığımızı düşünüyorum. Çünkü sürekli araştırıp iyi idmanlar bulmayı hedefliyoruz. Bu idmanlar sayesinde de takımın seviye atladığını gördüğümüzde büyük bir tatmin ve mutluluk hissi yaşıyoruz.
Maç haftası rakip analizi de işimizin önemli bir parçası. Rakipler üzerine hepimiz fikirlerimizi söyleyip, durum değerlendirmesi yapıyoruz. Bu bilgiler doğrultusunda rakiplerin zayıf ve güçlü yönlerini belirleyip antrenmanlarımızı ve maç planımızı belirliyoruz.
Kendi aramızda 4-5 saatlik değerlendirmeler yapıyorsak, takıma bunun 20 dakikalık özet kısmını aktarmaya çalışıyoruz. Çünkü oyuncuları çok fazla bilgiye boğmak pek iyi sonuç vermeyebiliyor.
Kısa vadeli ve uzun vadeli hedefleriniz nedir?
Kısa vadede Uğur hocam ve İlker hocamla birlikte yeni sezonda da şampiyonluk yaşayıp adımızın iyice duyulmasını istiyorum. Ondan sonraki süreçte daha iyi yerlerden teklif alacağımızı biliyorum. Çünkü ekip olarak futbol bilgimizin çok üst seviyede olduğunu düşünüyorum.
Uzun vade de tabii ki A takım seviyesinde teknik direktörlük yapmak. Günün birinde Fenerbahçe’de çalışmak da çok güzel olurdu.
Söz oyuncularda!
Son olarak takım oyuncularının gözünden hem amatörü hem de takımı görelim:
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle merhaba, ben Muhittin Gedik. 18 yaşındayım. Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Bölümü 1.sınıf öğrencisiyim. Çoğu erkek çocuğun olduğu gibi benim de en büyük hobim ve tutkum tabi ki futbol. Futbola 11 yaşında oturduğum semtin takımı olan ve antrenman sahası evime yürüyerek 5 dakika olan Atalarspor’da da başladım.
Futbola başladığım ilk yıllarda forvet başta olmak üzere birçok mevkide oynadım ama yaşım ilerledikçe orta saha oyuncusu olmaya karar verdim. 2019-2020 sezonuna kadar bu kulüpte oynadıktan sonra bazı arkadaşlarım vasıtasıyla şu an oynadığım kulüp olan Küçükyalı Yelken SK için oynamaya karar verdim.
Fakat eski kulübümden ayrılırken yaşanan bazı problemlerden dolayı lisansımı alamadım. 2019-20 sezonu maç oynamadan takımla idman yaparak geçirdim. Sonraki sezon büyük bir heyecanla maçlara başlarken maalesef bir talihsizlik yaşadım.
Ligin dördüncü haftasının oynandığı sırada üst grup olan U19 hazırlık maçında ayağımı kırdım ve o sezonu da oynayamadan tamamladım. Zaten 2020-2021 sezonu pandemiden dolayı oynanmadığı için neredeyse üç yıldır futbol oynamayan futbolcuya dönüştüm.
Bu seneye başlarken içimde tüm bu olanların getirdiği umutsuzluktan dolayı açıkçası sezondan pek bir beklentim yoktu. Ama çok şükür işler düşündüğüm gibi gitmedi ve bu sezonu Küçükyalı Yelken U18 takımı olarak namağlup şampiyon olarak tamamladık.
Türkiye Şampiyonası İstanbul elemelerinde istediğimiz sonuçları elde edemesek de kariyerimin son altyapı senesinde harika bir tecrübe edindiğime inanıyorum.
Amatörde en büyük sıkıntı: İMKANSIZLIK!
Amatör liglerde oynamanın en zor tarafı nedir?
Tabii ki imkanlar. En basit örnek olarak şuan antrenman yapmak için kullandığımız sahayı bizimle beraber neredeyse 10 farklı takım kullanıyor. Zaman zaman yapmak istediğimiz antrenmanları bizden önce veya sonra başka takımların antrenmanı olmasından dolayı yapamadığımız anlar oldu.
Bize belirli bir süre veriliyor o süre içerisinde antrenmanı bitirmek zorunda kalıyoruz. Kısıtlı zaman içerisinde çalıştığımız için antrenmanlardan aldığımız verim ister istemez azalıyor. Bu elbette her amatör takımda böyle ama çoğu kulüpte benzer sıkıntılar var. Hepsinin sebebi de imkansızlık.
Mesela eski takımımda yeterli sayıda saha olmadığı için antrenmanlarımızı toprak sahada yapıp maçlara çim sahada çıkıyorduk. Bunun gibi bir çok örnek verebilirim ama aklıma ilk gelen bunlar.
Bir amatör lig oyuncusu maça nasıl hazırlanır? (motivasyonunu ve gücünü nasıl korur?)
Bu tabii ki kişiden kişiye göre değişir ama ben kendimden örnek vereyim; benim en büyük motivasyon kaynağım tabii ki hedeflerim ve hayallerim. Bunlara ulaşmak için iyi performans gösterip kazanmak gerekiyor.
Bunun yanında tüm sezon boyunca bazı şeylerden fedakarlık yapıp zor şartlar altında antrenmanlara çıkmak bana büyük güç veriyor. Çünkü biz bu seviyelerde herhangi bir ücret almıyoruz ve verdiğimiz emeklerin karşılığı olarak alabileceğimiz tek şey galibiyet ve kazanmanın getirdiği haz. Bunun için uğraşıyoruz.
Futbolda hedefleriniz nedir?
Çok fazla hedefim var ama şu an adım adım ilerlemeye odaklandım. Şu an ilk hedefim profesyonel olmak ve ulaştığım yerlerde devamlılığımı sağlamak. Hedeflerim doğrultusunda çalışmayı sürdürüyorum ve başaracağıma inanıyorum.
Okumaya devam et:
- Manchester United ve Treble: Bir sezonda üç kupa!
- Axel Witsel kimdir? Futbol kariyeri & Hayatı
- Röportaj | Hull City taraftarları ve Acun Ilıcalı