Jimmy Jones: Futbol asla sadece futbol değildir!

Tarihin en büyük golcülerinden olan Kuzey İrlandalı Jimmy Jones’un inanılmaz kariyeri vardı. Politik ve dini çatışmaların merkezde olduğu bu kariyer; futbolun asla sadece futbol olmadığını en iyi kanıtlayan hikayelerden birine sahip.

Jimmy Jones kimdir?

Jimmy Jones, 25 Temmuz 1928’de Armagh bölgesine yer alan Keady köyünde dünyaya geldi. Krikete daha çok ilgi duysa da çeşitli altyapı takımlarıyla futbolculuğa başladı. Liseden sonra ise tamirci çıraklığı yaptı.

“Asker” lakaplı kuzen Jack Jones’un kaptanlığını yaptığı Protestan takımı Linfield için denemeye çağırılan Jimmy, ilk maçında hat-trick yaparak dikkatleri üzerine çekti. Ülkenin en büyük takımı Linfield’a transferi, Protestan olan genç Jimmy için elbette çok uygun olacaktı.

Ancak Linfield, Jimmy’i transfer etmedi. Elbette o günlerde bu hamlenin tüm ülke futbolunu kökten değiştireceği kimsenin aklına gelmemişti. Linfield’a transferi yatan Jimmy, boynu bükük şekilde yerel amatör kulüplerde oynamaya devam etti.

Shankill Young Men adlı takımda yükselen Jimmy, Belfast Celtic takımının radarına takıldı. Şans kapısını çaldı ancak bir sorun vardı. Bu sorun nesillerin yakasına yapışan, yüzyıllardan beri devam eden ve ileride de devam edecek olan bir kan davasıydı.

Kuzeni Belfast Celtic’in azılı düşmanı olup Linfield’da oynayan Jimmy, aynı zamanda bir Protestan olmasına rağmen milliyetçi Katoliklerin takımına gidecekti. Linfield taraftarlarının gözünde Jimmy, düşman saflarına geçmişti.

Tüm bu ideolojik ve dini ayrılıklara rağmen, 1946 yılında Jimmy’nin Belfast Celtic’e transferi gerçekleşti ve futbol tarihinin en dramatik hikayelerinden biri başladı. Jimmy, kısa sürede Belfast Celtic tarihinin en sevilen oyuncularından biri oldu.

Jimmy Jones en sevilen oyuncu oldu!

Belfast Celtic ile ilk tam sezonu olan 1947-48’de 62 gol atan Jones’a Newcastle United devi o dönem için büyük bir miktar olan £16,000 önerdi. Ancak Belfast Celtic ve Jimmy Jones bu teklifi reddetti.

Jimmy Jones, 1948-49 sezonuna da fırtına gibi girdi. Kıyametin kopacağı 26 Aralık 1948 tarihine kadar tam 33 gol attı. Bahsi geçen tarihte Belfast Celtic, şampiyonluk yarışındaki direkt rakibi Linfield ile karşılaşacaktı.

Bu maçı daha önemli kılan faktör ise, iki takımın arasındaki ideolojik ve mezhepsel çatışmalardı. Ülkenin iki zıt kutbu, karşı karşıya gelecekti. Bıçaklar bilenmişti. Windsor Park’ta gergin bir hava vardı.

Linfield taraftarları, takımları yerine bir Katolik takımında oynadığı için Jimmy Jones’u bir “hain” olarak görüyordu. Jones, Windsor Park’ın nefret yükünü tek başına omuzluyordu. İşler yakında çığırından çıkacaktı.

İlk olarak Jimmy Jones, Linfield’dan Bob Bryson’un ayağını sehven kırdı. Jones oyundan atılmadı ancak oyuncu değişikliği o dönemlerde kabul edilmediğinden Linfield on kişi kaldı. Alex Russell da sakatlanınca Linfield ilk yarı bitmeden dokuz kişi kaldı.

İkinci yarıda Belfast Celtic’ten Paddy Bonnar ve Linfield’dan Albert Currie kırmızı kart gördü. Linfield ise son dakikada attığı golle bir puanı kurtarmayı bildi. Ancak bu son dakika golü Linfield taraftarlarını sakinleştirmemişti.

Düdük çalar çalmaz binlerce taraftarlar ellerinde sopalarla sahaya indi. Celtic’li futbolcuları dövmeye başladı. Asıl hedef “hain” Jimmy Jones’tu. Anne babasının gözleri önünde bayılana kadar dövülen yirmi yaşındaki Jones’un bacakları ve kaburgaları kırıldı.

Geçirdiği ameliyatın bedeli ağır oldu..

Bununla birlikte Belfast Celtic’li iki oyuncu daha; Kevin McAlinden ve Robin Lawlor yara aldı. Oyuncular apar topar hastaneye kaldırıldı. Neyse ki oyuncuların tamamı bu linçten sağ kurtulmayı başardı.

Fakat bu olayların hem Jones’a hem de kulübüne büyük bir bedeli olacaktı. Jimmy Jones’un geçirdiği ameliyat sonucu bir bacağı diğerinden 1,5 cm kısaldı. Bunun yüzünden Jones, İngiliz devlerine transfer olamadı ve daha mütevazı bir kariyere mahkum oldu.

Belfast Celtic için ise bu, bardağı taşıran son damla olmuştu. Futbolcuları ölümden dönen ve düzenli olarak ülkenin dört bucağında saldırıya uğrayan takım, artık devam edemedi ve oyuncularını satmaya başladı. 1949 yazında ise açıklama yapmadan dağılarak “intihar etti.”

Bu olaylardan sonra Jimmy Jones, Mart 1950’ye kadar yaklaşık 15 ay futbol oynayamadı. Ülkenin bir başka ekibi Larne ile sözleşme imzalayan Jones, burada kısa süre kaldıktan sonra nihayet İngiltere yolunu tuttu. Ancak orada işler istediği gibi gitmedi…

Bir evrak sorunu yüzünden Fulham formasıyla hiçbir maç oynayamayan Jones için Kuzey İrlanda’ya dönüş yolu gözükmüştü. Bu sefer rota Glenavon oldu. Muhtemelen bu tercih, kariyerinin en doğru hamlesi olmuştu.

Kahramanca bir kariyer elde etti

11 yıl boyunca Glenavon’da kalan Jones, tam bir kulüp efsanesi oldu. Bu dönemde takımına tarihinin en iyi dönemini yaşatmasının yanı sıra milli takıma da seçilmeyi başardı. Jimmy Jones o kadar iyiydi ki 1956-57 sezonunda tam 74 gol attı.

Glenavon ile üçer kez lig ve kupayı kaldıran Jones, altı kez de gol kralı oldu. Glenavon formasıyla çıktığı 222 maçta 269 gol atarak inanılmaz bir istatistik yakalayan Jones, 1962’de Glenavon’dan bir kahraman olarak ayrıldı.

Burada ihtişamlı günlerinden sonra sırasıyla Portadown, Bangor ve Newry Town’da oynayan Jimmy Jones; 1965’te kariyerine son noktayı koydu. Toplamda 647 gol attı, sadece ülkesinin değil tüm tarihin en golcü futbolcularından biri olarak emekli oldu.

2010’da Belfast Celtic’in hatırasını yaşatmak için topların, kupaların ve formaların saklandığı küçük bir müze kuruldu. Bu müzeye çok özel bir ziyaretçi de geldi. Emekliliğinden beri gözden uzak bir hayat süren 81 yaşındaki kulüp efsanesi Jimmy Jones.

Bu anlamlı ziyaret, Jimmy Jones’un kameralar önündeki son anlarından biri oldu. 13 Şubat 2014’te 84 yaşında vefat eden Jones, yaşadığı inanılmaz zorluklar ve muhteşem kariyeri ile şüphesiz ki futbolun en saygın figürlerinden biri olarak hayata gözlerini yumdu.

İlgili Yazılar

• Frikik nasıl kullanılır? Topa nasıl falso verebiliriz? Messi gibi frikik kullan!
• Futbolda kanat oyuncularının evrimi: Ortodoks kanat oyuncularının ölümü
• Futbolun Filozofu: Socrates