Don Carlo Ancelotti: Taktik Dehası
Don Carlo Ancelotti kimdir? Oyunculuk ve teknik direktörlük geçmişi nasıl ilerledi? En önemlisi de bunları nasıl başardı?
Don Carlo Ancelotti ve Oyun Anlayışı
Taktik dehası olarak bilinen Don Carlo Ancelotti genellikle ofansif 4-3-3 dizilişini tercih etmektedir. Bununla birlikte pres oyununu da karşı rakibe göre belirleyen bir yapısı vardır. Kadro mühendisliğini kusursuz yaptığını söyleyebiliriz.
Taktikler tamamen değişimlerle ilgilidir. Ancelotti orta sahasına, özellikle de ana şef Toni Kroos’a o kadar güveniyor ki, geçişlerde daha fazla alan yaratmak için Zinedine Zidane’ın sahip olduğu sağlamlığın bir kısmından vazgeçmeye istekli durumda.
Geçişteki bu ölümcül güç Vinicius Jr’ın kale önünde daha fazla alan ve daha fazla şans bulmasına yardımcı oldu. Ancak Vinicius Jr elbette hem bitiriciliğini hem de dar alanlarda pozisyon yaratma yeteneğini büyük ölçüde geliştirdi.
Don Carlo Ancelotti, Madrid görevini almadan önce dersine çalıştı. Bazen “Carlo Ball” gerçekten nefes kesicidir. Real Madrid taraftarlarının golle sonuçlanan hızlı, güçlü ve otoriter bir kontra ataktan daha çok sevdiği bir şey yoktur. Vinicius Jr, bu konuda başrol oynuyor.
Zidane’ın yaklaşımı mümkün olduğu kadar çok maçta az gole izin vermektir. Zidane, hücumu genellikle Karim Benzema aracılığıyla kullanarak onun üzerinden gol bulmayı hedefleyen bir oyun gösteriyordu.
Don Carlo Ancelotti, daha agresif bir yaklaşım benimsedi. Takımın iki kez gol attığında, maç başına bir gol vermekte sorun yok. Bu skorlar attığının üstüne çıkmadığı zaman sorun teşkil etmiyor. Dolayısıyla Real Madrid gerçekten de La Liga’da maç başına ikiden fazla gol atıyor.
Bunu çoğunlukla daha büyük geçiş fırsatlarını kurgulayarak yaptı. Real Madrid’in bireysel kalitesinden, pas hızından, takım kimyasından ve teknik kalitesinden yararlanarak başardı. Bu özellikler, Real’i doğal savunma açıklarının o kadar da önemli olmadığı durumlarda yeterince verimli ve etkili kılar.
İtalyan teknik adam kazandığı kupalarla, çalıştırdığı takımlarla ve kariyeriyle sık sık gündeme gelmektedir. Kariyerinin ikinci Real Madrid döneminde ligde şampiyon olmayı başardı. Don Carlo’nun sıradaki hedefi Şampiyonlar Ligi Kupası.
Don Carlo Ancelotti ve Çocukluğu
10 Haziran 1959 yılında Reggiolo, İtalya’da dünyaya gelmiştir. Annesi ve babası peynir çiftçiliği yapan Carlo, Kuzey İtalya’nın kalbindeki şehir olan Reggiolo’da büyüdü. Bu kasabada genellikle peynir çiftçiliği yapılırdı. Kasaba sadece parmesan peyniriyle değil, Don Carlo Ancelotti adında bir futbolcu ve menajerin kaşlarını kaldırmasıyla da ünlüdür.
Carlo, çocukluğundan bu yana neşeli bir kişiliğe sahiptir. Büyürken babasının peşine düşmüştür. Babası Giuseppe geçinmesi kolay ve çok cana yakın biriydi. Oğluna dürüst ve geleneksel bir İtalyan terbiyesi verdi.
Çocukluk yıllarının çoğu, babası, annesi ve erkek kardeşiyle çiftlikte çalışarak geçti. Anne babasından ve öğretmenlerinden sıkı çalışmaya ve disipline alışarak büyüdü. Büyürken bir şeyden rahatsız oldu. “Çiftliğin ailesini yoksulluktan kurtarmaya yetmediğini fark etti.” Bu düşünce ona gelecek mesleği ile ilgili bir dönüm noktası oldu.
Futbolcu olma kararı!
Küçük yaşlardan itibaren babasının ve annesinin her gün köle gibi çalıştığını, tarım arazilerini küçük bir ödül için işlediklerini izledikten sonra bu kararı verdi. İçinden daha fazlasını yapma istediği geldi ve futbolcu olma kararı aldı.
Bir röportajında Don Carlo Ancelotti:
“Futbol sadece bir iş değildir. Bir çiftlikte büyüdüm, futbol daha iyi bir hayat.”
Onu çiftlikten Reggiolo genç takımına götüren daha fazla istekli olma dürtüsüydü. Böylelikle orada Parma tarafından fark edildi. Böylece gökyüzüne topla dokunmaya çalışan köylü çocuğunun hayali gerçek oldu.
Uyum sağlamak…
Genç Carlo için çocukluğunda geçirdiği sessiz tarım kasabasından gürültülü futbol hayatına geçmek bir şoktu. Hareketli bir şehir hayatına oldukça yabancıydı. İlerleyen yıllarda çok fazla yapacağı şeyi yaptı ve adapte oldu.
Don Carlo Ancelotti, kendini futbolu yaşayabilen ve nefes alabilen biri olarak gördü. Kıdemli oyuncuları izlemek, onlardan bir şeyler öğrenmek ve dilemek için zaman ayıran sabırlı bir öğrenciydi.
Carlo, 15 yaşındaki korkak İtalyan ikonu olmaktan, bir Scudetto ve Roma ile dört Copa İtalia kazanan biri oldu. Arka arkaya iki Avrupa Kupası kazanan Arrigo Sacchi tarafından yönetilen Milan’ın bir parçası oldu.
Parma, Roma ve Milan için mücadeleci bir orta saha oldu. 1989 ve 1990 yıllarında Avrupa Kupası zaferi yaşadı. Genç Carlo bir zamanlar Milan’nın büyük bir yıldızı olmayı başardı.
Don Carlo Ancelotti ve teknik adamlık serüveni
Daha önce hocası olan Arrigo Sacchi’nin yardımcı antrenörü olarak İtalya Milli Takımı görevine başladı. Burada iyice yetiştikten sonra Reggina’nın yeni patronu oldu. Bir sezonun ardından Parma kapıları onun için açıldı.
Parma ile bir lig ikinciliği bir de lig beşinciliği elde etti. İtalya’nın dev takımlardan biri olan Juventus’a yolu düştü. Don Carlo Ancelotti’nin elit hocalığa adım attığı noktayı burası olarak gösterebiliriz. Juventus kariyerinde de ligde üst üste iki sezon ikincilik elde etti.
Oyuncuyken yıldızı olduğu takıma teknik adam olarak döndü ve Milan artık “Don Carlo” adını bağırıyordu. Ancelotti, ikinci sezonunda hem lig hem de Şampiyonlar Ligi kupasını müzeye ekledi. Bir sonraki sezon ligde şampiyonluğun üstüne diğer yerel kupaları da ekledi.
2007 yılında ikinci kez Avrupa’nın en büyüğü biziz dedi ve Şampiyonlar Ligi kupasını yeniden kazandı. Bunun yanında en çok gol atan takım, Avrupa’nın yerel kupaları ve sayısız başarıyı da Milan kariyerinde elde etti.
İngilizlerin dikkatini çekmiş olacak ki ona dünyanın en iyi ligi olan Premier Lig’den Chelsea talip oldu. Mavilere geldiği ilk sezonda sadece üç kupa kazandı. İngiliz şampiyonluğu da buna dahil. İkinci sezonunda da zirve yarışını bırakmadı ancak bir kupa elde edemedi.
Avrupa’nın bütün şehirlerini gezmeyi kafasına koydu ve rotayı Fransa’ya çevirdi. Ligin en favori takımlarından biri olan PSG artık onun sorumluluğundaydı. Don Carlo Ancelotti, geldiği her ligi kazanıyor ve hanesine bir kupa ekliyordu.
İlk zaferleri, ilk hocalığı, kupaları hepsini bir yere bırakalım. Sözün hem başladığı hem de bittiği yer olan Real Madrid’in kapıları peynir çiftçisi gence sonuna kadar açıldı. O Real’e Madrid’de ona güven verdi.
12 yıl kaldıramadıkları Şampiyonlar Ligi Kupası’nı geldiği ilk sezonda müzeye götürdü. Bununla birlikte İspanya Kral Kupası, Avrupa Süper Kupası, Dünya Kulüpler Kupası’nı elde etmeyi aynı sezon içerisinde başardı.
Veliaht: Davide Ancelotti..
İzinden öğrencisini de yetiştiren Don Carlo oğlunu gittiği bütün takımlarda yanında çalıştırdı. Davide Ancelotti zaman zaman fitness antrenörlüğü yaparken zamanla gelişerek babasının yanında yardımcı antrenör olarak görev yapıyor.
Avrupa’nın Majör Ligler’ini gezdi!
En büyük beş ligden biri olan Almanya’ya yolu bu şekilde düştü. Bütün ligleri gezdi ve hepsinde başarılar elde etti. Burada da Almanya ligi şampiyonu olmayı başardı. Daha sonra yolu Napoli ve Everton’a çizildi. Orta sıra takımlar olmasına ve bir başarı kazanamamasına rağmen bıraktığı futbol mantalitesi ve eğitimi iz bıraktı.
Son olarak evine, yeniden Don Carlo Ancelotti olduğu Los Galakticos’a geldi. Zinedine Zidane’nın ayrılığı ona bu şansı verdi ve yeniden eflatun-beyazların başına geçti. Kazanmayı özlemiş olacak ki geldiği gibi Süper Kupa ve lig şampiyonu oldu. Bu şampiyonlukla majör ligler’de şampiyon olan tek teknik adam unvanını elde etti.
Dün gece oynanan Real Madrid – Manchester City maçıyla geriye düştükleri senaryodan çıktılar ve Şampiyonlar Ligi finalisti olmayı başardılar. Don Carlo Ancelotti, peynir çiftçiliğinden kupa çiftçiliğine bu şekilde geldi.
Okumaya devam et:
- Real Madrid – Manchester City ilk 11’ler
- Calcio Fiorentino nedir? “Futbolun atası”
- Athletic Bilbao ve Bask Kültürü: “İthalata gerek yok.”
Real Madrid – Manchester City maçından sonra sosyal medya:
Don Carlo iş başında! 🚬⚽️ pic.twitter.com/inShN8veY4
— majorligler (@majorligler) May 4, 2022