Dele Alli, çocukluk travmaları hakkında konuştu!
Dele Alli, çocukluk travmaları hakkında konuştu. Gary Neville’in The Overlap programına konuk olan Dele Alli, çocukken yaşadığı zorlukları anlattı. Dele, bağımlılıkla son savaşını ve olağanüstü rehabilitasyon yolculuğunu konuşuyor. Ayrıca benzer koşullarla karşılaşanlara seslerini yükseltmeleri için ilham vermeyi hedefliyor. UYARI: Bu yazı; cinsel istismar, bağımlılık ve ruh sağlığı içeriyor.
Dele Alli, çocukluk travmaları hakkında neler söyledi?
Birçoğumuz onun küçük yaşta yaşadığı zorlukları biliyoruz. Futbola başlamadan önce başına gelenler, formasına sadece “Dele” ismini kullanması gibi başlıca popüler bilgilere sahibiz. Dele Alli, zaman zaman futboldan çok magazin ile gündemimize düşüyordu. Alkol bağımlılığı, aşk hayatı, kafasının futbolda olmaması herkes tarafından eleştiriliyordu. Ancak işin derinine indiğimizde, yani Dele Alli’nin çocukluğuna baktığımızda yaşananların pek iç açıcı olmadığını gördük.
Annesi ve babası boşandıktan sonra Dele, babasıyla birlikte Nijerya’da yaşadı. Geri döndüklerinde babası ona üvey anne getirmek istediğinde Dele buna karşı çıktı. Ve ona göre doğru olan tek şey: ‘Yanında anne baban olmadığı için tek seçenek destek için sokağa çıkmaktı.’ Bu durumun içine girdiğinde Dele Alli kendini çetelerin içerisinde buldu. Bunlar herkesin erişimde zorluk yaşamadığı bilgiler fakat daha zor zamanlarının olduğunu söylüyor Dele Alli.
Dele Alli, çocukluk travmaları için Gary Neville’e konuştu: “Gülümsüyordum ama içimde verdiğim savaşı da kaybediyordum.”
“Şimdi muhtemelen insanlara anlatmak için doğru zaman. Oldukça yeni ve uzun zamandır sakladığım bir şey olduğu için bu konuda konuşmak zor ve konuşmaktan korkuyorum. Türkiye’den döndüğümde ameliyat olmam gerektiğini öğrendim. Zihinsel olarak kötü bir durumdayım. Bağımlılık, ruh sağlığı ve travma ile ilgili modern bir rehabilitasyon merkezine gitmeye karar verdim. Benim için zamanın geldiğini hissettim. Size oraya gitmeniz söylenmez, kararı kendini vermeniz gerekiyor.
Kötü bir döngünün içindeydim. Bana zarar veren şeylere güveniyordum. Her gün uyanıyor, kazanmak için savaşıyor ve antrenmanlara gülümseyerek gidiyordum. Mutlu olduğumu göstermek istiyordum. İçimdeki savaşı kaybediyordum. Artık değişme zamanı gelmişti. Bu yüzden altı haftalığına rehabilitasyon merkezine gittim. Everton, inanılmazdı ve bana destek oldular. Onlara sonsuza kadar minnettar kalacağım. Hayatımın en büyük kararını verdiğim, yapmaktan korktuğum bir şeyi yaptığım bir dönemde bu kadar dürüst ve anlayışlı olduklarını için daha fazlasını isteyemezdim. Bunu yaptığım için çok mutluyum.
Tacize uğradım!
“Dürüst olmak gerekirse çocukluğum hakkında çok fazla konuşmadığım bir şey. Altı yaşındayken, sık sık evde bulunan annemin bir arkadaşı tarafından tacize uğradım. Annem alkolikti ve bu olay ben altı yaşındayken oldu. Disiplin için Afrika’ya gönderildim ve sonra yeniden geri gönderildim. Yedi yaşında sigara içmeye başladım. Sekiz yaşında uyuşturucu satmaya başladım. Benden yaşlı biri, bana bisikletli birini kimsenin durdurmayacağını söyledi. Ben de elimde futbol topu ve bisiklet ile etrafta gezinmeye ve uyuşturucu satmaya başladım. On bir yaşımdayken bir adam beni köprüden aşağı sarkıttı.
12 yaşında evlat edinildim. O andan itibaren harika bir aile beni yanına aldı. Benim için yaptıklarını yapacak daha iyi insanlar isteyemezdim. Eğer Tanrı insanları yarattıysa, bu onlardı. Harikaydılar ve bana çok yardımcı oldular. Onlarla yaşamaya başladığımda, onlara gerçekten açılmak benim için zordu çünkü benden tekrar kurtulmak kolaydı, bunu kendi içimde hissettim. Onlar için olabileceğim en iyi çocuk olmaya çalıştım. Onlarla 12 yaşından itibaren birlikte kaldım ve 16 yaşında profesyonel olarak ilk takımda oynamaya başladım. Her şey oradan sonra gelişti.
Anne ve babamı istemiyorum!
Rehabilitasyonda bana, kötü bir çocuk olduğumu söyleme iznimin olmadığını öğrettiler. Ama başım polisle çok belaya girdi. Hiç kuralım yoktu. Kuralsız büyüdüm. Dediğim gibi, annem çok içki içerdi ve olanlar için onu hiç suçlamıyorum. Bence rehabilitasyona gitmek onu, yaşadıklarını ve başa çıkmak zorunda kaldığı şeyleri anlamama gerçekten çok yardımcı oldu. Gitmeme izin verdiğinde ve evlat edinildiğimde bile, yaşamak istediğim hayatı yaşama ve başarılı olma şansı için bunun gerekli olduğunu biliyordu ve ben de biliyordum. Çünkü orada kalsam, hayatım sadece tek bir yöne gidecekti.
Artık annemle konuşmuyorum. Ben onları (biyolojik anne-baba) hiç görmeye gitmek istemedim. Yanında kaldığım insanlar, bana her zaman ‘O senin annen, onunla bir ilişkin olmalı’ derlerdi. Ve bence bu yaptıkları şeyleri anlatıyordu. Genel olarak bunu yapıyorlardı çünkü harika insanlardı. 18 yaşındayken biyolojik annem ve babam, basına gidip beni evlat edinen ailenin benden fayda sağladığını söyledi. Sözleşmelerimi incelemek istiyorlardı. Yıllardır annemle konuşmamıştım. Bunun annemin kararı olmadığını biliyordum çünkü Milton Keynes’i gerçekten terk etmediğini biliyordum. Bunu yapmasına imkan yoktu. Ondan sonra kendimi ihanete uğramış ve hayal kırıklığıma uğraşmış hissettim. Ve annemle ilişkimi sürdüremediğim için incindim. Babamla da bir ilişkim olsun istemiyorum.”
Futbol dünyasından Dele Alli’ye destek!
Birden fazla eski arkadaşı, eski oynadığı takım bu açıklamalardan sonra Dele’nin yanında oldular. En önemlisi de Everton, oyuncuya destek verdiği dönem ile ilgili açıklama yaptı:
“Everton, Dele’yi hem kondisyonuna dönüşünde hem de The Overlap ile yaptığı röportajda vurgulanan kişisel zorlukların üstesinden gelmesini destekliyor. Everton’daki herkes, Dele’nin karşılaştığı zorluklar hakkında konuşma ve gerekli yardımı arama cesaretine saygı duyuyor ve onu alkışlıyor. Tüm oyuncularımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı her şeyden önemlidir. Kulüp, oyuncuların ve personelin gizliliğini koruma sorumluluğunu çok ciddiye almaktadır. Dele, rehabilitasyonuyla ilgili başka bir görüşme yapmayacak ve sakatlığının iyileşmesine devam ederken ve fiziksel ve zihinsel sağlığı için gereken tüm bakım ve desteği alırken özel yaşamına saygı gösterilmesini rica ediyoruz.”
Okumaya devam et:
- Dele Alli: Futbol Kariyeri ve Hayatı
- Arda Güler Real Madrid’e mi gidiyor?
- Arjantin’in Futbol Kültürü: Kirli Yüzlü Melekler